ismini bir efsaneden alan stadyum da, o ismin yanına kepazelik ve rezalet sıfatlarını hakir görenlerin hala göbeklerini sinsice kaşıdığı maçtır.
1990 ların ortalarında, özellikle güneydoğu anadolu bölgesine yapılan yatırımların, en büyük gerçekleşmeme nedenlerinden biriside, terör olayları idi. devletin iş makineleri yakılmakta, ve onları korumak isteyen güvenlik güçlerine fiili karşılık verilmekte idi. bunu yapan bölücü kahpeler, silahlarının mermisi bittiği zaman, yerden aldıkları taşı atmakta, ellerine geçen sopalarla güvenlik güçlerine saldırmaktaydılar. hayatta kalma savaşı bunu gerektiriyordu nitekim. ve biz bunun ismine terörizm dedik.
peki devletin iş makinasını yakıp, askerine polisine güç kullananlar terörist sıfatı yedide, devletin stadına zarar verip polisine koltuk ve taş atanlar neden terörist değil ? terörizm sadece ülkeyi bölmekle ilintili bir tanım mı? hangi aklı başında, ülkesini seven ve zıvanadan çıkmayan insan, 12.000 (on iki bin) koltuk kırar ? peki atılan taşlardan biri, veya koltuklardan biri, tuncay şanlının gözüne gelse veya boğazına gelip boğazını kesse ?
aslında her şey maçtan önce medyamızın günümüz bokstar yarışmalarındaki ortalığı kızıştıran jüri üyesi tutumu ile başladı, alkışlamalı mı alkışlamamalı mı, 7-0 olur mu? ve lpg ile çalışan modern zamanların usta kahini adnan polat' tan beklenen açıklama geldi ; ne alkışlaması yahu, neden bahsediyorsunuz. yönetici sıfatlı bir insandan, yöneticilik kokan provakatif sözler ve olası başarısızlıktaki üstünü kapama yöntemi ne de güzel bulundu. bu gün gazetelerde takımın mağlubiyeti hakkında bir tek yazı var mı?
tabi birde halen orada olan olayları savunan galatasaray taraftarları varki, bunların halen olayları savunur tarzdaki yazılarına ilgiyle bakmıyor değilim.
- onlar da bize yaptı ama.
- x tarihteki fener maçında bu olmuştu, o zaman bunlar denmemişti ama.
e güzel kardeşim, bu gün fenerbahçe dostluk adına galatasaray taraftarlarına dötünü ziktirse, sende dostluk adına dötünü bir fenerbahçeliye açacakmısın ?
aslında olay galatasaray, fenerbahçe, beşiktaş olayı değil. kimse sütten çıkma akkaşık değil, kendini bilmez galatasaray taraftarı bunu yaptı, kendini bilmez fenerbahçe taraftarı 18 yaşında bir beşiktaşlı bayan basketbolcuya dakikalar süren 'orospu' tezarühatı yaptı, bir grup kendini bilmez beşiktaşlı küfürü bastı, sahaya yabancı madde attı. bu bu gün her stadyumda olan şeyler. cezaların kulüplere değil, kişilere verilmesine kadar da bu böyle gidecek. bir grup sararmış dişli ve göbeğini afiyetle kaşıyan yöneticide gevret gevrek gülecek. takımının sahası 5 maç kapanacak bir seyirci için bu zike takılcak bir olay değildir. ama o kırılan koltuğun parasını bile ondan icra ile alsan, o zaman bir dahakine o koltuğu korur, sahaya madde atanı kamera ile tespit edip, evine polisi gönderemediğin sürece bunlar böyle gider.
ha bir küçük paragrafta şanlı türk polisine. anlaşılan polisimiz toplu olayları bastırırken, gücü ancak üniversite öğrencilerine, yaşlı kadınlara, emeklilere ve kafe de kahvaltı eden yazarlara yetiyor.
netice itibariyle, sporun kaybettiği, itliğin kazandığı bir maç olmuştur. bunun böyle olmasında emeği geçen herkese burdan selam söyler, topunu freud' a havale ederim.