hani küçükken bazı çocuklar olurdu. böyle laf yarışına girerdik de lafı yiyince birden anayı işin içine katarlardı. bizde gırtlaklardık o çocukları sözünü geri al alan diye. çok iğrenç olurlardı o çocuklar, döv döv uslanmazlardı yine zora girince milletin annesini işin içine katarlardı ve hep gırtlaklanırlardı.
geçen gece bu cem kişinin programını açtım. evet izlemiyorum. gece üç buçuk gibiydi bir süre baktım ve ceyhun yılmaz denen ve yine hiç sevmediğim bir adam tarafından bozulan cem özer kişisi birden iğrençleşti. tıpkı o küçüklükteki çocuklar gibi.
ceyhun yılmaz, yanılmıyorsam tam hatırlamıyorum ama gecenin üç buçuğuydu, cu cem kişisine babası yaşında olduğuyla mı ne bir espri yaptı ve bu iğrenç cem kişisi de evet annenle çok vakit geçirdim gibilerinden bir şey söyledi. bir anda herkes şok oldu ki bunu ikinci yapışıdır. ilkinde de denk gelmiştim bu da benim şansım. benim alakam falan olmadığı halde bu ceyhun yılmaz ın bir kaç ay önce annesinin öldüğünü biliyordum. ceyhun yılmaz da şok oldu ve stüdyodan uyarı gelmesini engelledi ben söyliycem dedi.
bir şarkı arasından sonra cem özer kişisi şöyle bir açıklama yaptı:
dünyada çok iyi markalar vardır. seri üretim yaparlar mesela otomobi firmaları ama onlarda da arada sırada çürük arabalar çıkar. benimde esprilerimde böyle bir şey oldu az önce. yapmamam gereken bir espri yaptım dedi. kanalı değiştirdim. cümlenin sonunda özür dilerim dedi mi bilmiyorum ama sanmıyorum da dediğini. yani özür ifadesinde bile kendini süper yüceltti bu şahıs ki bunun bir esprisine bile gülenin olduğunu düşünmüyorken kendi hakkında nasıl böyle düşünüyor süper olduğunu süper espriler yaptığını onu bilmiyorum.
kısacası bu cem kişisi karşısındakinin annesine laf söylerken o küçüklüğümüzde gördüğümüz ve gırtlakladığımız veletten bir farkı olmadığını gösterdi. ben bunu çok net gördüm en azından ve yazıklar olsun dedim. inşallah o program için aldığı paraları çoluğuna çocuğuna rahatça yedirebiliyordur.