insan hayatının düzenli olmasının aslında ne kadar önemli olduğunu aklımıza kazıyan hormon olarak biliriz melatonini. çünkü sadece gece karanlığında ve aslında uykuda olmamız gereken saatlerde salgılanıyor. pek çoğumuz gece yaşamaktan zevk alıyoruz. erken yatanları tavuk olarak nitelendirip, gece yaptığımız her aktiviteden mutluluk duyuyoruz. ama bu hormonun işleyişi öğrenildikten sonra bu eylem pek rahat yapılamıyor. en azından benim tarafımdan.
biyoritmi düzenlemesinin yanında gözlere yararı varmış melatoninin. makula dejenerasyonunu geciktirici bir etkiye sahipmiş ki bu hastalık ailesinde olanlar bilirler ki kaçabilmek için insan uyuması gerekiyorsa uyur.
jet lag sendromunu tedavi etmek amaçlı dışarıdan takviye yoluyla da alınabiliyor. ancak uzun süreli kullanımlarda vücudun "nasılsa geliyor dışarıdan" mantığıyla salgılamayı kesmesi ve sizi bir insomnia hastasına dönüştümesi de mümkün.
diğer görevi de hücreyi yenilemek ve bağışıklık sistemini düzenlemek. biz uyuyup dinlenirken beynimiz çalışmaya devam ediyor. insan vücudunun mucizelerinden oldukça habersiziz aslında. sen uyu ama o senin bozduğun, bilinçli olarak sigara içerek, alkol tüketerek vs. zarar verdiğin vücudunu adam etsin yeniden. ne güzel bir nimet aslında.
kansere karşı koruyuculuğuyla son dönemde çok ön plana çıktı zaten bu hormon. hatta görme engellilerde kanser oranının düşüklüğüne vurgu yapıldı en çok da. yani dendi ki mutlaka karanlıkta uyuyun. vaktinde uyuyun ki kanser riskiniz azalsın. şimdi bunu bile bile sabahladığında insan eski zevki alamıyor. hatta uzmanlar uyurken televizyonu, bilgisayarı, ışığı kapatmanın yeterli olmadığını, muhakkak fişten de çekilmeleri gerektiğini söylüyorlar.
hatta bu hormon o kadar çalışkan ki stresin vücut üstündeki etkilerini de yok ediyor. yani sen sinirlen sinirlen, üzül, geril ama gece vaktinde uyudun mu sabaha mis gibi kalkacaksın. en azından beynin olmasa da vücudun arınmış olacak. demek ki neymiş sinirden kendimizi kesecek durumda olduğumuzda da ağlamaktan gözlerimiz patladığında da sabaha kadar oturup mızıldanmayacakmışız. bunu en çok kendime söylemekteyim zaten.
bağışıklık sistemini düzenlemesiyle birlikte yaşlanmayı da geciktirdiği bilinmekte. şimdi gel de sabahla. özellikle kadınlar için çok önemli olduğunu düşündüğüm bir işlevi melatoninin. yaşlandırmayı geciktirici olduğu iddia edilen kozmetik ürünlerine dökülen paralarla kozmetik şirketlerinin zenginleştiğini düşünürsek eğer önemi anlaşılacaktır.
melatonin ihtiva eden bitkiler de mevcut. kızılcık ve vişne şerbeti, rezene, anason, sarıkantaron, papatya çayı, ayçiçeği, ceviz, badem ve fındık gibi besinlerde mevcut kendisi. bunları yazınca ibrahim saraçoğlu havası yakalamış sayıldım. güzel bir his değilmiş. o değil de adamın adını google'a yazdım isim doğru mu diye kontrol etmek için havuç çıktı.