ne kadar ürpertici ve allahın varlığına, birliğine delalet bir hadise.
--spoiler--
Elli iki gün var;
Muassaf vadisinde Ebrehe'nin ordusu,
En önde devasa bir fil, ardında altmış bin sefil,
Kabe'yi yıkmak için harekete geçiyor.
Daha adımını atmadan fil, Ebrehe'nin yol göstericisi Tufeyl,
Yaklaşıp kulağına bir şeyler fısıldıyor;
Mamut, sağ ve selametle geldiğin yere dön!,
Çünkü sen, Allah'ın dokunulmaz kıldığı memlekettesin
Ve Tufeyl'de çekilir dağlara
Ve fil dizlei üstüne çöker orduda bir kargaşa.
ne oldu bu file?, yönü başka tarafa çevrilince koşuyor,
Hem de delice bir süratle
Ama Kabe'ye doğru döndürülünce yüzü, kapanıyor dizlerinin üstüne.
Ucu sivri demirler sokuluyor burnuna, Mamut kalksın ve yürüsün diye,
Ama nafile
Tam o esnada gökyüzünde Yemen tarafında bir karartı,
Kapkara bir bulut gibi, deniz üzerinden git gide yaklaşan,
Yaklaştıkca netleşen bir karartı
Ve dehşetle açılan gözler
Ve sapsarı kesilen yüzler
Bir ses:
Dayana bilecekseniz bakın diyor. Çünkü,
Gökten Ebabiller yağıyor
--spoiler--