türkiye'de ki burger king, sbarrove popeyesdükkanlarının sahibi ve ayrıca mülakat sonunda "tamam bizi için uygunsunuz, pazartesiden itibaren avcılar'daki şubemizde üç ay boyunca eğitim alacaksınız" diyen, "iyi ama benim iki ay sonra düğünüm var, mümkünse bu eğitimi edirne'de alsam" diye öneri sunduğunuzda "burda sizin evliliğinizden daha önemli bir şeyden bahsediyoruz, bence düğün tarihinizi ileri atın" diyebilecek kadar egosu himalayalarda gezinen bir ik müdürü çalıştıran şirket.
"lan hem günde 12 saat, haftada altı gün çalıştırıp, pazar hariç bir gün izin veriyorsun, karşılığında verdiğin maaş 800 tl*. bu kadar özgüven sahibi olmaktan hiç rahatsız olduğunuz oluyor mu?" diye haykırmak istedim ama yapamadım. o an plazanın 7. katındaydık ve sayıca benden fazlaydılar. götüm yemedi açıkçası. politik bir şekilde "hayatımda evliliğimin önüne geçecek kadar önemli bir şeyin sorumluluğuna girmeye hazır olduğumdan emin değilim" dedim. cümleyi bu kadar dolaştırınca kafası karıştı; zaten direk etmek istediğim küfrü aynen anladı. kızdı bana. sert bir şekilde iyi günler diledi. ben dilemedim. ben de ona kızdım. o günden sonra da burger king'e hiç uğramadım.