erkekler eğitim birliklerine gittiklerinde tam bir mallık sendromuna yakalanırlar. yüzlerce binlerce hemcinsi aynı yerdedir. emir-komuta zinciri içinde hareket etmeye alışkın olmayan bünye bir anda bozguna uğrar, zamanla toparlanır. zaten ilk başlarda yemeklere boca edilen şap yüzünden bir hafta boyunca büyük tuvalet ihtiyacı bile duymazlar. cinsel dürtüleri bir süreliğine kayıplara karışır. bünye şapa alıştıkça normalleşirler. sabah akşam eğitim ve gece tutulan koğuş-bot nöbetlerinin ardından ilk çarşıda başka bir gezegendeymiş izlenimi alırlar. sonra dağıtımları çıkar ve kıtalarına giderler. orda yeni devre arkadaşları, dedeler bulurlar. ilk aylarda çok ezildiklerinden nefes bile alışları duyulmaz. sonra palazlanırlar. genellikle eski sevgililerini anlatırlar. halihazırdaki sevgililerinden pek bahsetmezler. sanırım kıskanıyorlar içten içe. askerdeyken genellikle kız arkadaşları bu çocukları boynuzladıklarından bir çoğu bunun korkusuyla yaşar. bol bol geyik yaparlar, konuşulan konular dişe dokunur konular değildir. fakat cinsel dürtüler bazen çarşı gezmelerinde tavan yapmakla birlikte asker olmaları nedeniyle genelde uzaktan iç çekme şeklinde geçiştirilir. bir de benim gibi yedek subay olarak yapanlar vardır ki ben onları hiç anlatmayayım. kısa dönem ya da normal olarak görev yapanlardan çok farklıdır çünkü asteğmenler.