şahsen ben ilk on gün ölüyorum zannettim. biri geliyor boğazınızdan sıkıyor, bir diğeri omuzlarınızdan aşağı doğru bastırıyor, öteki karnınıza yumruklar atıyor sanki. tam olarak böyle bir şey ayrılık acısı. hele hele terkedildiyseniz bu ilk on gün tahammül edemeyeceğinizi sandığınız kadar sancılı, ağrılı ve gözü yaşlı geçiyor. tecrübeyle sabittir. sürekli sevgiliyi arama ve mesaj yazma dürtüsüyle boğuşur durursunuz, genellikle yenik düşersiniz. aradığınızda açmaz, mesajınıza cevap vermez. bu içinizdeki acıyı da, yazma isteğini de körükler maalesef.
şarkı dinleyemez, film izleyemez, yemek yiyemezsiniz. algıda seçiçilik işte... neye ilgi duyarsan onu görürsün derler ya.. ulan her şey mi hatırlatır? hatırlatır yavrum hatırlatır. sonra o gerzek arkadaşlarınızın bildik, saçma nasihatları yok mu? evet var... en sinir bozucu olan kısmıdır bu dönemin. zamanla geçer, unutursun, sana sevgili mi yok, giden gitmiştir gittiği gün bitmiştir tripleri... he anam he öyledir muhakkak. ama bunlar kimin umrunda? ben acımdan kıvranıyorum ötesi boş.