Uzun yıllar görmediği dostunu bir gün tanınmaz halde bulan adamın ruh halini bilir misiniz?
Ya uzak diyarlara tahsile gönderdiği çocuğunun geriye serseri olarak döndüğünü gören bir babanın acılarını... işte ona benzer acılar yaşadık dün gece...
Biz hiç işlerin bu noktaya geldiğini bilmiyorduk. Çünkü maçları televizyondan izliyorduk. Seyircilerin kimi taşkınlıklarına da kendimizi alıştırıyorduk...
Derken dün geceki tarihi utancı yaşadık... Hani maçta taraftarı kışkırtan olaylar olur da tribündekiler öfkelenir... Bazen hakem seyirciyi çıldırtır. Hiç öyle bir şey olmadı. Maçın başlamasıyla birlikte sahaya su bardakları yağmaya başladı. Yetmedi, koltuklar sökülüp parçaları fırlatıldı... Sonra bütün tribünler söküldü... Bütün stat parçalandı...
Televizyon başında arkadaşlara sordum:
- Bunlar Galatasaray seyircisi mi? Bu seyirci ne zaman bu hale geldi?
Efendim, Federasyon Fenerbahçe'nin taşkınlıklarına az ceza vermiş de... Şuymuş, buymuş da...
Boş verin... Hiçbir mazereti olamazdı dün geceki tarihi rezaletin... Tribünde canavarlaşmış, tanınmaz hale gelmiş bir seyirci gördük dün gece...
Yalnız rakibi değil, kendi takımını da vuran.. insanlıktan çıkmış bir güruh...
Bu mu asillerin kulübü? Bu mu aristokratların takımı? Yazıklar olsun...
Büyük söylemiş olmayayım ama... Benim de yarım asırlık takımım Galatasaray'la ilgim artık bitmiştir...
Futbolu bu duruma getirenler artık kendi aralarında oynasın...