Nüktedanlığının nasıl bir zekanın mahsulü olduğunun en açık timsallerinden biri de şüphesiz şu fıkradır:
Süleyman Nazif ile Abdülhak Hamit bir gün, evvelce sözleştikleri bir ahbaplarıyla buluşmak üzere yola çıkmışlar. Randevularına sadakati ve gecikmelere tahammülsüzlüğü ile meşhur Nazif, yol boyunca buluşacakları ahbaplarının bu hususta sadakatsizliğinden dem vurup Hamit'i erken gitmemeye, hiç değilse bir yerlerde oturup vakit harcamaya ikna etmeye çalışmış ama nafile, aldığı cevap hep "bir gidelim, gelmezse yaparız o dediğini" olmuş. Nihayet buluşacakları yere vardıklarında, bahsi geçen ahbaplarının müstesna bir biçimde çoktan gelmiş ve onları beklemekte olduklarını görünce Nazif şaşkın bir biçimde Hamit'in koluna vurarak: "Görüyor musun Hamit" demiş; "şu insanoğluna da nasıl hiç güven olmuyor. Herifçioğlu geleceğim diye söz veriyor ve geliyor".