bu öyle bir başbakandır ki basına, sanatçıya, fikir adamlarına her türlü baskıyı uygular.
bu öyle bir başbakandır ki mübarek, 10 senedir iktidarda olmasına rağmen her suçu hala ve hala "kemalist statüko" ile bağdaştırabilir.
bu başbakanın tapıcıları, sosyal medyada ya da bildiğimiz "medyada", her suçu iktidardan ziyade muhalefete atmayı marifet ve farkındalık bilir. işte o "hükümete destek olmuyonuz ondan oluyor :(" kafası bundan kaynaklı. avama "sen kuvvetin kendisisin" dersen, avam kendini allah'tan büyük görür. kendine bu gücü verene ise allah'a tapar gibi tapar. avamın ahlak, özgürlük, hoşgörü gibi kavramlarla işi olmaz. avam için tek değer "kuvvet" kavramıdır.
bu başbakanın iktidara gelmesinden sonra, bir kez bile canlı yayında "liderler arası tartışma" olmadığına dikkat edildi mi bilmiyorum. bu yaratılan algı, "ulaşılamayan dev bir figür" yaratma çabası işte. adam hiçbir çağrıya cevap vermiyor. paranoya içinde, sürekli birilerini fergenekonculukla darbecilikle suçlayarak geçen iktidar günleri.
adam resmen "sizi kaale almıyorum, konuşmuyorum" havasında ve bu durum, demokrasiyi içselleştirme ihtimali bile olmayan bir kitle tarafından "ne kadar kudretli bir başbakanımız var" algısını yaratıyor.
ve bu "padişah" görünümlü başbakan, "ileri demokrasi" denen hayali bir kavramdan bahsediyor.
demokrasi diyor, ama muhalefet liderlerinin canlı yayında tartışma çağrılarına kulak tıkıyor, seçim öncesi karşı karşıya gelmekten çekiniyor fakat medya gücü elinde olduğu için bu durum "başbakanın kudreti" şeklinde hezeyan dolu bir algı daha yaratıyor.
bu başbakan, abdülhamit'ten el almış gibi bir başbakan. o da baskıcı rejimlere allah'a tapar gibi tapan avam tarafından "ulu hakan" olarak adlandırılıyor.
abdülhamit 30 seneyi devirdi. fakat iktidarı çok kötü bir şekilde bitti. baskıcı rejimlerin hepsinin bir sonu var. ne libya kaddafi'ye kaldı, ne ırak saddam'a kaldı; ne suriye esad'a kalacak ne de türkiye bu başbakana.
not: bu entry, olası bir filmin senaryosuna ilham veren bir metindir. ciddiye almayınız.
