Bir kısım çevrelerin Atatürk'e taktıkları isimdir. Bu nasıl bir zihniyettir?
Herşeyi bir kenara bırakalım, eğri oturalım doğru konuşalım. 1919 yılı itibariyle ülkede her kafadan bir ses çıktığı ve çoğunluk tarafından alternatif kurtuluş yolu olarak başkalarının hegemonyası düşünüldüğü bir dönemde, etrafındaki bir avuç bağımsızlık aşkıyla yanan vatanseveri örgütleyerek kurtuluş mücadelesini başlatan kimdi?
Topyekün ölmenin topyekün esir yaşamaktan daha onurlu olduğuna inanarak yanındakilere cesaret veren ve yokluklar içinden ülkenin bağımsızlığına kavuşmasında en büyük payı olan kimdi?
Savaşlardan, yoksulluktan, sefaletten yorgun düşmüş bir milletin işgal güçleri karşısında şahlanarak ülkesinin onurunu kurtarmasına sebep olan kimdi?
En sıkıntılı günlerimizde hiçbirşeyin imkansız olmadığını gösteren, milletini motive ederek onu yunan tohumu olmaktan kurtaran kimdi?
Atatürk bir süper kahraman değildir. Elinde sihirli değnek de hiçbir zaman olmamıştır. O da herkes gibi güçlü ve zayıf yönleri olan bir insandır. Ancak onu döneminde yaşayanlardan farklı kılan, bağımsızlığa olan inancı ve milletine olan güvenidir.
Vücudun her organı kendi içerisinde son derece önemli bir yere sahiptir. Ancak beyin olmadan hiçbiri bir işe yaramaz.
Bazılarının da iddaa ettikleri gibi Kurtuluş Savaşı'nı Atatürk değil Türk ordusu kazanmıştır. Peki ya kumandansız ordu ne işe yarar? Beyinsiz bir vücut ne işe yarar?
Sanılanın aksine biz onu putlaştırmadık. Asla peygamberimizin yerine koymadık. Ondan, gerektiğinde herşeyin başarılabileceğini, millet olmanın onurunu öğrendik.
Bugün camilerimizde ezan okunabiliyorsa, insanlar ibadetlerini rahat ve huzur içinde yerine getirebiliyorlarsa bunun yegane sebebi onun içimizde yaktığı bağımsızlık ve mücadele ateşidir.
Ona müteşekkiriz, onun yolundayız, en çetin şartlar da dahi mücadele etme gücünü onun bağımsızlık azminden alıyoruz.
