parmak uçlarımı ısırdığım halde yazmaktan vazgeçmediğim gündeyim, böyle günlerde tanışsın benimle. parmak uçlarımı avuç içlerine bastırsın, kaç nota var diye sorsun, aklım karışsın. bilmediğim kemik isimleri söylesin bana. hepsini deri altlarımda göstersin ve damarlarımın üstüne birer çizgi çeksin. "bunlar benim."
sonrası, yazdığım her günceyi baştan yazacak kadar dolu olmasını dileyesim geldi günlerin, dilimi de ısırdım. şşş.