türkiye işçi sınıfı

entry13 galeri
    10.
  1. romantik, tercüme, sol devrimcilerimiz dışında varlığına inanana pek rastlanmamış sınıftır. çünkü türkiye'de sanayi devrimi yaşanmamış ve bunun sosyal neticesi olarak böyle bir sınıf oluşmamıştır.(sanayi türkiye'de yavaş yavaş ithal edilen bir ekonomi biçimidir. avrupa 1850'de sanayi devrimini gerçekleştirmişken türkiye 1950'de hala bir tarım ülkesiydi malumunuz) aynı aileden hem işçi hem memur çıkar sık sık. memur, işçi ya da çiftçi bir çok yerde komşudur. ve bu meslek farkları aralarına keskin çizgiler çekmez. memur işveren işçi ya da başka biri türkiye'de aynı takımın golüne aynı şiddette ve aynı basitlikle sevinebilir. orada burada olduğu gibi bu işçi takımı bu zengin takımı ayrımı yoktur. tki linyitspor, zonguldakspor gibi işçi takımları vardır elbette ama bu sınıf oluşturacak kitleleri peşinden sürükleyen takımlar değillerdir. yine işveren, işçi, memur ya da çiftçi aynı partiye oy verir türkiye'de.

    bazı işçi gruplarının sosyal hakları, siyasal hakları, maddi kazançları memurlardan kat kat iyidir. hatta devletin bazı kurumlarında yapacak iş olmamasına rağmen sırf istihdam edilmek için özellikle koalisyon hükümetleri döneminde kadro verilmiş bir işçi grubuna da rastlanmaktadır.

    mağdur olan işçilerimiz var mıdır? tabi ki ve fazlasıyla vardır ve onların şartlarının iyileştirilmesi herkes gibi beni de ziyadesiyle memnun eder. madenlerde, tersanelerde önüne geçilebilecek ölümleri olması hepimizin canını acıtıyor ama bunu ölüm olduğunda gündeme getirip sonra es geçen medyayla ya da onların üzerinden edebiyat yapan siyasi grupların bile ihmaliyle düzeltemezsiniz. ayrıca türkiye'de proleterya devrimi yapacak bir sınıf bulunması şöyle dursun kendi iş güvenliğini sağlamak için en küçük bir düşünceye sahip olmayan insanlar vardır. ve biz bunu pratik akıl diye överiz. işçi sağlığı diye aldığım bir derste bununla ilgili çarpıcı fotoğraflar gösterilmişti. tersanede kaynak yapmak için kıyıyla gemi arasındaki yaklaşık yarım metrelik boşluğa tahta yerleştirip bunun üzerinde kaynak yapan işçi grubu gibi... ateş, toprak, su, tahta anlayacağınız. maalesef gülüyoruz.

    ingiltere'deki a working class hero tadında bir işçi sınıfı türkiye'de hiçbir zaman olmamıştır ve olmayacaktır. bunun için maalesef kelimesini kullanmıyorum dikkat ederseniz. hatta a working class hero edebiyatı yapanlar bu edebiyat üzerinden aristokrat kızlarıyla evlenme imkanı elde etmişlerdir. (bkz: john lennon)

    göz önündeki sosyalistlerin gizli bir çabası vardır dikkat ederseniz 'benim voleyi vurmuş olmam sosyalist olmamı engellemez' gibi bir tezi kabul ettirmeye çalışırlar. haklılık payları tartışılır. ama üzerine edebiyat yapılan maden işçileri yine kömür tozu solurken sahne tozu soluyan bazı sosyalistler üç katlı villada oturur.

    dünya düzeni altında ezilen bir sınıfın romantizmini yapmak için olmayan sınıfları hayal etmenize gerek yok. elinde kapital olmayan ve kaypak olmayan çoğu kişi sistemin ya gönülsüz bir çarkıdır, ya da çarklar arasına sıkışmıştır. doktor sağlık sisteminin beyaz önlüklü işçisidir, öğretmen eğitim sisteminin takım elbise giyen işçisidir, mühendis işçilerle içli dışlı bir işçidir zaten. hiç bir devlet sistemini insanların mutlak refahı üzerine kurmuyor maalesef. bu yüzden eğitim sistemi dediğimiz şey dahiler yetiştirmek için değil ara eleman yetiştirmek için kullanılıyor. ve bu sistemde insanlar sınavlarla ara eleman olarak görev yapabileceği işlere kapasitelerine göre dağıtılıyor. kimileri kelimenin gerçek anlamıyla işçi olurken, kimileri sistemde yer edindiklerini zannederek bilinçsiz bir işçi oluyor.
    4 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük