6-7 yaşlarındaydım. bi üst komşumuz vardı hayati amca, onun bi kızı bir de oğlu vardı. kızı esra arkadaşım, oğlu rehaysa platonik aşkımdı. reha abi o zaman hayatımda gördüğüm en yakışıklı erkekti. sürekli esrayla oyun oynardık odasında, reha abi eve gelince utanır odadan çıkamazdım, ismimi söylediğinde kalbim gümgümgüm atardı. yüzüne bakamazdım o kadar utanırdım. sonrasında reha abi evlendi. e bendeki bu aşkta bitti gitti tabi.
bugün onun yanındaydım. bacakları şişmiş, karaciğeri iflas etmiş durumda, kanser heryanını sarmış, nefes alamıyordu, o kadar huysuzdu ki yatağa yatmıyordu bile. ağzı açık oturuyordu, ve biz hepimiz odanın dışında, onun su içebilmesi için dua ettik. sadece bunu yapabiliyorduk çünkü. bugün de bakamadım suratına, ne bileyim öyle görmek istemedim onu, o odaya hiç girmedim. karısına sarıldım, esraya sarıldım, kimseye ağlamayın demedim, bende oturdum ağladım. kahve aldım, su aldım, sürekli insanlara hizmet ettim bugün ama hiç o odaya girmedim. daha 2 ay önce hepberaber yemek yediğimizde sapasağlam olan bu adamı bugün böyle görmek istemedim. utandım. yine utandım, ama bu sefer ona duyduğum sevgiden değil, elimden hiçbirşey gelmediği için utandım. kaderi sikiyim.