aslında hiç başlamayan ilişkilerde yaşanır.
En güzel zamanlardır belkide o arkadaşın(!) tanınmadığı zamanlar. Hele bir de karşı cinstense.. Sevdiceğinizi ilk tanıdığınız zamanlar herşey mükemmeldir. Keşke bütün hayaller gerçek olsa dersiniz.
Önce onu tanımaya çalışırsınız yada tanımadan kaybetmişsinizdir çoktan kalbinizi birinin ellerinde. Onu görünce dil sürçmeleri, sakarlıklar alır başını gider.
Bir gün onunda sizinle ilgilendiğinden süphelenirsiniz. Şüphesi bile güzeldir oysa. Tüm zevkleriniz herşeyiniz aynıdır. Sonra eli eline değer bütün dünya senin olur, günlerce eline bakıp salak salak sırıtırsın işte tam buraya dokundu diye.. Sonra tahminleriniz doğru çıkar inanamadığın şey gerçek olur ve bir gün sevgili olursunuz. Herşey hala çok güzeldir. Olmadığın kadar mutlusundur.
Filmlerdeki gibi gelir yağmurda ıslanırsın onunla, kimseyi umursamazsın onun elini tutarken, bazen biri görür diye korkarsın yinede bırakmazsın o sımsıkı kavradığın eli. Sevdiklerini karşına alırsın, aileni, dünyada tek güvendiğin insan olan babanı, tüm hayatını önüne alırsın, sevdiğin insan seni bırakmayacak ya, hep arkanda ya gerisi önemli değil.
Zaman akar seni en yakın arkadaşı olduğu kişiyle tanıştırmak istediğini söyler. Onun arkadaşı benim kardeşim dersin ve hemcinsiniz olan başka birini de ilişkiye katmış olursunuz. Benim güvendiğim adam yapmaz diye düşünüp başkası gibi kıskanmam ben dersiniz. Olabilir. Oysa bitanemler, canımlar, hayatımlar havada uçuşur karşıda. Yine de herşey güzeldir. Hala yanında çünkü hayatını değiştiğin kişi. Oysa o gelen ilk rüzgarda savrulup gidiyordur senden.
Aradan haftalar geçer. Benliğini feda ettiğin o malum 'arkadaşına' ayrıldığınızı söylemeni ister. Beynindeki aşk hikayeleri bu kıvılcımla alev alır. Tamam bu da kabul.
Yine güvenirsin ona kendi sevginden şüphe etmeye başlarsın. Sebebini sorduğunda herşey cevapsız kalır. Kendinle kavga etmeye başlarsın. 3 Gün sonra zorlada olsa o kişinin ayrılmanızı istediğini öğrenirsin. Araları bozulur düzeltmeye çalışırsın, sevdiğin kişi gözlerinin önünde yaralandığını söyler, dayanamazsın acısına. içindeki sessiz çığlıkları düşünmemek, onlardan kurtulmak için çabalarsın, yalnız kalmak istersin. Mesajlarına cevap vermek içinden gelmez . Ama hep onu düşünürsün hayatının anlamı dediğin, seni herşeyden çok sevdiğini söyleyen biri sana böyle birşey yapabilir mi diye.
Aşk gözü kör eder gerçekten görmezsin gerçekleri. sevginden şüphe ettiğin zaman onu sevdiğini söylemeyi kesersin. Dilin varmaz artık söylemeye 'nasıl yalan söylerim?' diye. Ayrılmaya karar verirsin ama o'nun yüzünden değil kendi sevginden sadece 'şüphe' ettiğin için. Söyleyemezsin o beni herşeyden çok seviyor, üzülür, dayanamam diye. Haftalar geçer söyleyememenin ona daha çok zarar vereceğini düşünürsün. Uzun zamandır yaşadığın en kötü anı yaşamaya başlarsın. seni seven(!) birine bunu nasıl yaparsın? Cesaretini toplayıp telefona sarılırsın elin titrer mesajı yazarken.
+ selam.
- selam tanıyamadım.
O seni hiç tanıyamamıştı oysa fark edemedin. Ailesine bile sevgilisi diye senin ismini vermemişti işte. inanmıyorsun ya devam et.
+ Kandırmayalım birbirimizi.
- Kimsin?
Başka kim olabilirdi. Alev alan yalnızlığın şimşeklere döner.
+ Ben julietineltisi . Ayrılmak istiyorum.
- Biz ayrılmamışmıydık?
O ayrılmıştı zaten senden sen fark edememiştin yalnızca. Kendi kendini kandırmıştın, peşinde köpek gibi süründüğünü söyleyen aslında senin katilindi. Maktul bi başkası değil sendin. Sen daha söyleyemedin diye ayrılmak istediğini başkalarının mesajlarına cevap bile veremiyorken o bu sefer gerçekten seni bırakıp gitmişti. Onun deyimiyle kanka bu, dostluk bu, arkadaşlık buydu demekki. Senin kendine ve senin yine ona ona güvendiğin günlerde verdiği mail şifresi düşer aklına. Takip etmeye başlarsın gelenleri, gidenleri.. O arkadaş, o kardeş dediği sevgilisinden ayrılmıştı. Hemde tarafından sonsuz güvene sahip kişinin başharfini vererek. O hayatımlar canımlar daha ateşli bir hal almıştı. Herşey değişmişti görüşmeyeli. Artık kardeşimle biten cümleler yerine bir zamanlar sana gelen mesajlar gidiyordur. Aşkın tanımı pelesenk olmuştu başka dillerde.
O çoktan gitmişti benden.. Beraber yürüdüğümüzü söylediği yoldayd belki evet.. ama farklı şeritlerdeydik hep. Sevgimi hayatımı feda ettiğime değil, kendimi heder ettiğime değil de babamı karşıma aldığıma üzülüyorum şimdi. Keşke hiç karşıma çıkmasaydın. Ben bu yolu yarım bıraktım, senin yolunun sonu uçurum ve U dönüşünü çoktan geçtin.. (bkz: bu da böyle bir malığımdır)
Tanım: Başlamayan ilişkilerin sezon finalidir. *