Aile içi şiddet, bir ailenin fertleri tarafından ailenin eski ya da yeni bireylerine uygulanan sadece dayak şeklinde değil, tehdit, zorlama, hapsetme, cinsel şiddet (çoğunlukla ensest) ve psikolojik baskıdan oluşan zarar verme biçimidir. Feodal toplumlara özgü bu şiddeti yüzde 84 oranında eşler uyguluyor; ardından baba, kardeş, kayınpeder ve kayınvalide geliyor, kadınların %98 bu durumdan mağdur. En çok kadınların ve çocukların uğradığı bu ihlal ve ayrımcılığa;
Eğitimsizlik
Zorla evlendirme, küçük yaşta evlendirme ve zorla fahişelik
Sosyo-ekonomik sebepler yol açmaktadır.
Özellikle cinsel şiddete maruz kalan kadınlar konu hakkında konuşamamakta, utanılacak bir şey olduğunu düşündükleri için özel konuları mevzu etmiş olabileceklerini düşünerek sessiz kalmaktadırlar. Aile içi şiddet, Türkiye nin herhangi bir bölgesiyle sınırlı değildir; ülkenin her yerindeki kadınların ve çocukların yüz yüze kaldığı bir durumdur, insan hakları ihlalidir.
Marx a göre köleci toplumlardan itibaren (kölelikten özgürlüğe) kadın şiddet görmüştür. Kadın köleliğinin nedeni Engels e göre, sermaye ve özel mülkiyet ise, bunlar bittiğinde feodal toplumda bir evrim olacaktır.