extremely loud and incredibly close

entry9 galeri
    5.
  1. Son yılların bu tarzda ki en iyi Hollywood filmlerinden bir tanesi. 11 Eylül saldırısı'ndan sonra babasını kaybeden bir çocuğun yaşadıklarına dair öyküler anlatılmış filmde. Duygu yüklü bir uyarlama, izleyiciyi kendisine çekmeyi çok iyi biliyor. Tek dezavantajı bana göre gereksiz uzatılmış olmasıydı. Ancak bunu Thomas Horn (Oscar) öyle bir oyunculukla kapatmış ki sormayın gitsin. Tom Hanks ve Sandra Bullock gibi büyüklerine inanın parmak ısırtıyor. Geleceği çok çok parlak. Olağanüstü bir performans gördüm açıkçası.

    Aslında sorunlu çocukluk geçiren tiplerin çoğu Sherlock Holmes'den yemiş gibiler. Fazlasıyla akıllı ve zeki oluyorlar. Filmden beklediğimiz gibi bunu çok iyi süslemiş, harmanlamış ve önümüze koymuşlar. Bir çocuğun gözünden babasızlığın ne kadar acı bir şey olduğu anlatılmış. Ondan arda kalan bir eşyanın bir çocuk için ne kadar paha biçilemez ve değerli olduğu düşüncesi seyirciye aktarılmış. Hayal kırıklıkları, babasının ölümünden anneyi sorumlu tutan diyaloglar, çılgın bir arayış hikayesi. 11 Eylül konularına veya Amerika'nın kendine acıtasyon yaymayı ne kadar sevdiği hikayelerini dalmayacağım. Çünkü bu filmin önüne geçmesini asla istemem..

    Filmde olayları anlatım biçimi güzel. Seslerin atmosfer ve kişiyle uyumu da iyice seyirciyle iç içe geçiştirilmeye çalışılmış. Ancak varmak istenilen şeye varmaya çalışırken bana fazla uzatılmış gibi geliyordu nedense. Bu kadar da uzatılmamalıydı. Duygusal bir film olmasına rağmen 'duygunun zirve yaptığı' dediğimiz an da bana göre pek yoktu. Ancak ne olursa olsun izlenilmesi güzel ve hoş bir film ortaya çıkmış. Oscar'a aday bir filmdi ancak çok da uzak görürdüm. Nitekim Hugo ve The Artist gibi filmler varken biraz süprizdi açıkçası. izleyin, güzel vakit geçirin efenim.
    2 ...