ben "kale" kelimesini yıllarca "kaale" diye yazdım. sonra bir baktım kale'ymiş. sonra bi üzüldüm , bi üzüldüm , yine üzüldüm. öyle geçti gitti.
bir de küçükken köye giderdik. babamı çok özlerdim. böyle delicesine bi özlem ama. evin karşısında , taa uzaklarda ama bi ev daha vardı. akşam kapısının ışığı yanardı. kapıda otururlardı. daha doğrusu kapıda oturan bir adam vardı. o evi bizim ev kapısında oturanı da babam sanırdım da ağlardım , beni babama götürün diye.