Mecnun: Eee ismail abi neler yaptın? Yediğin, içtiğin senin olsun. Anlatsana neler oldu?
ismail: Heee.. Eh işte yine oradan bana yolu gösterdiler be Mecnun. ismail abine yine kapılar hep kapalı.
Mecnun: Yapma bee.
ismail: Kapıların dışında yine ismail abin. Ee tenis hocalığı da çok da bana göre bir meslek değil. E zaten ben tenis bilmiyorum ki. Tenis bilmediğim içinde ama mesela yolu, yemeği herşeyi karşıladı. Şartları çok güzeldi. Ama ben daha fazla dedim bu şartlar altında insanları kandırcağıma eğer dedim ben insanları bu kadar örslenirim dedim. Oradan da ayrıldım.
Mecnun: Çok iyi yapmışsın. Ama şuan sofradayız ya biz ben yemekten şiştim zaten. Ne yiceğimi şaşırdım açlıktan. Kim geldi kim kapıya kim geldi ismail abi?
ismail: Hee Kamil geldi.
Mecnun: Kamil mi?
ismail: Kamil geldi.
iskender: Ne istiyormuş Kamil?
ismail: Asayı.
iskender: Taktı bu asaya manyak mıdır nedir ya ben gidip şunu döveyim bir ben.
ismail:Aa iskender abi ya hiç yakışıyor mu sana? Çocuklan çocuk olcan sen. ben zaten ona gerekli dersi verdim. Ben ona gerekli açıklamalarda bulundum. Sakın dedim bir daha bu insanların gelip burda huzurlarını bozmaya hakkın hiç yok senin Kamil bey dedim.
iskender: Güzel. iyi demişsin ağzına sağlık.
ismail: Verdim eline asayı, yürü git bir daha sakın buraya gelmedi dedim.
Mecnun: Ne yaptın abi?
ismail: Verdim eline asayı. Yürü git, yürü git. Sakın bir daha buralarda geldiğini görmiyim dedim.
Mecnun: Ne yaptın abi?
ismail: Verdim eline asayı. Yürü git, yürü git. Sakın bir daha buralarda gezdiğini görmiyim senin dedim.
Mecnun: Abi naptın?
ismail: Verdim eline..
Mecnun: Dur abi Allah aşkına cevap verme. Sinirden soruyorum. Çok sinirlendiğim için tekrar tekrar aynı şeyi soruyorum. Abi asayı Kamile mi verdin sen?
ismail:Hee..