ben bu ekmeği nasıl yiyorum? beleş mi dağıtıyorlar taksim meydanında?
eşşek gibi çalışıyorum, kendi emeğimle kazanıyorum, sonra yiyorum.
bu devlet, bu ülke çatısı altında yiyorum, doğru.
peki bu devlet, bu ülke ben ve benim gibi insanlar olmadan ne yapacak?
kendi çamaşırını yıkamaktan aciz godomanlar benim gibi emekçiler olmadan nasıl yaşayacaklar?
kim çalışacak fabrikalarında? kim bakacak çocuklarına? kim yoğuracak onların ekmeklerinin hamurlarını? kim elini sokacak boktan boka?
istediğiniz kadar milliyetçi/muhafazakar/herhangibir ideolojiye mensup olabilirsiniz ama bana kimse gelip de yediğin kaba tükürüyorsun edebiyatı yapamaz.
ben olmasam, benim gibiler olmasa, işçiler emekçiler olmasa kim ki bu ülke?
işçisi, emekçisi olmadan, üstünde yaşayan halkı olmadan hangi ülke kaç para eder?
her şeyi söyleyin ama sakın mevzu türkiye'yse yediği kaba pisleme mevzuatından bahsetmeyin...
bazı konular maalesef kırıcı olmadan anlatılamaz, anlaşıldığı kadar artık.