"Benim oyunculuk yapmak diye bir düşüncem hiçbir zaman olmadı. Yıldız'ın vardı mesela. O, Halkevi'nde oynuyordu. Bütün amacı oydu. Ama ben, oyuncu olmayı aklımın köşesinden bile geçirmedim doğrusu. Bir gün ağabeyim "Sen de girsene konservatuara. Herkes giriyor" dedi. O şimdi doktor ve Amerika'da yaşıyor. "Ya! boşver," dedim. Yıldız da "Haydi git bir bak" dedi. Gittim baktım, sınavlara bir hafta varmış. Çalıştık, girdik. Fakat bana çok komik geliyor. Yıldız'la çalışıyorum, gülüyorum. "Gülme!" diyor Yıldız bana. Hala gülerim. Oyunculuk bana hala çok tuhaf gelir, komiğime gider. Çok çalışır ederim ama çok fazla da ciddiye almam. Çok fazla ciddiye alınca başka türlü oyuncular çıkıyor ortaya. Sonradan onu keşfettim ben. Hiçbir zaman çok ciddiye almadım ama gerçekten çok çalıştım. Yine de, her zaman dalgasını geçerdim. Belki de o yüzden fazla kasıntı bir şey olmadım."
- adam gibi bir adamı, bir büyük üstadı kaybettik! ölümü ülke adına gerçekten büyük kayıptır, başımız sağ olsun.