aralarında çok sıkı bağın olduğu iki kavram. dünyayı yöneten en önemli güçler de diyebiliriz. birbirine muhtaç bu kavramlar günümüzde maalesef çıkarlar uğruna bir kenara atılmış durumda. ne medya ahlakı kalmıs ne siyasi ahlak. çıkarları uğruna herşeyi feda eder, halkı nereye sürükleyeceklerini düşünmezler(tabi bilerek belli noktalara sürdükleri de aşikardır).
özellikle medya gücü tekelinde olan insanlar istedikleri şekilde at koşturmaktalar. bu büyük güçten faydalanmak isteyenler de ister yalakalık diyelim ister iyi geçinme bu insanların emellerine ortak olmaktadır. olaya tersten bakacak olursak siyaset medyayı kendi emellerine ortak etmektedir.
diğer bir taraftan siyasi gücü elinde bulundurmak isteyenler de öncelikle medya gücünü elinde bulundurmak adına televizyon kanalı, gazete, dergi vs. kurup kendi görüşlerini, daha geniş kitlelere yayma politikası içindedirler.
sonuç olarak medyasız bir siyaset yada siyasetsiz bir medya düşünülemeyeceği için toplumu peşinden koşturan bu iki güç te devamlı var olacaklardır ve "ahlak" olayı da kendi vicdanlarına kalmıştır. *