ateş ile suyun hikayesi bölüm 5 ölüm

entry1 galeri
    1.
  1. iki zıttın yokoluşlarını anlatan yazının son basamağıdır.

    kadın süpriziyle geldi buluşacakları otele. heyecanı gözlerinden okunabiliyordu.daha önce yapmadığı bir şeyler deneyecekti. bir cana kıyacaktı belki ya da dünyayı değiştirecek bir buluşa imza atacaktı. adına rezervasyon yapılan odaya geçmedi. artık kavuşma saatini beklemeye başlamıştı yanında taşıdığı canla beraber, sahilde, sular diz kapaklarına değerken.

    adam otele heyecanla giriş yaptı. evvelinde olmadığı kadar acele ediyordu, ölüme gider gibi. odasına girdiğinde beklediği manzara yoktu karşısında. kesin yeşilliklerde bekliyordu onu. kadın severdi yeşili. adam çıktı ve koşar adım otelin arkasında kalan küçük ormanlığa attı kendini. ıssız ağaçların arasında sırtından terler boşanana kadar koştu ancak bulamadı kimseyi. süprizi onu sahilde bekliyordu. bundan habersizce artık gideceği tek yer olan sahile indi. kabaca etrafa baktı. aradığı kriterlere uygun bir kadın yoktu tek başına. gözlerini kıstı, daha dikkatli süzdü insanları. oradaydı kadın. daha doğrusu oradaydılar. yanında sadece adını duyduğu bir vücutla beraber. şaka olmalıydı her şey. ya da basit bir rüya. kızgın kumları hissedebiliyorsa rüya olamazdı. henüz aptalca kahkahalar atan kimse de ortaya çıkmadığı için şaka hiç olamazdı. istemsizce birkaç adımla yaklaştı bu iki insana. kadın ve bir adam. bazen uzun uzadıya anlatmaya gerek yoktur olayları. sadece anlaşılması gerekir. elindeki kara kalem balyası ve sarı kağıtları usulca bıraktı yanına. üzerindeki tişörtünü sıyırdı yukarı. özensizce bırakmak zorunda kaldı. çünkü omuzlar artık taşımak istemiyordu adamı. bacakları tutmamak için direniyordu sanki. kırmadı bünyesini. kabul etti. o gördüğü insanlardan uzakta yürüdü denize doğru. önce sıcak deniz suyu yazlık ayakkabısının taba rengini koyulaştırdı ve parmaklarına ulaştı. pantolonundaki ıslaklık yerçekiminin zıttına yukarı doğru ilerliyordu. bir zamanlar en büyük hazların merkezi olan kasıkları ısındı yavaş yavaş bu tuzlu sıvıyla. daha sonra da çıplak göğsü suyu tanıdı. dudakları suyun içine daldığında soluk alamamaya başlarken kafasını güneşin doğduğu yere çevirdi. onu gördü. ve güneşini batırıyordu şimdi. ya da birisi doğarken birisi çoktan batmıştı suyun dibine.saçları suyun altında sağa sola hafifçe sallanırken gözlerini yumdu ve zeminden havalanan ayaklarının bir daha yere konmaması için temennide bulundu. ve kabul edildi belki de.

    yüzme bilmeden ummanda kaybolmak en güzel sondu, filmlerdeki gibi.
    0 ...