Anneannemin son olumu oykusu digerlerinden bir nebze farkli olarak daha optimist. Galiba bu yuzden de bana en guzeli gibi geldi.
"Anneannem bu hayatta fikirlerime gerçekten değer veren tek kişi. Seçimlerde bile danıştı. Oy pusulamızı alıp paravanın arkasına gitmiştik. Evet mührünü aldım, Kime oy vereceksin anneanne? diye sordum.
Bilmem, kime verelim?
Düşündüm, sorumluluk altında hissettim kendimi, Boş atalım istersen dedim.
Buraya kadar boşuna mı yürüdük?
Saadet Partisiyle TKP arasında kararsızlık yaşıyordum. Genellikle muhafazakar bir insanımdır ama komünizm heyecanını da her zaman yaşamak istemişimdir.
Anneanne sen solcu musun? diye sordum.
Sonuçta oy onun, ben sadece yardımcı olmaya çalışıyordum.
Bir şeyci değilim dedi.
Her türlü manipülasyona açıksın yani
Evet
Bu yaşta sonra komünizm heyecanını yaşamak ister misin?
isterim
O zaman oyumuzu Türkiye Komünist Partisine verelim mi? Onlar da seksen dört yaşındaymış, sen de seksen dört yaşındasın. Broşürlerinde okudum.
E iyidir o zaman, verelim
Bastım mührü çark çekicin altına. Teyzem oyumuzu komünistlere verdik diye çok kızdı. Anneannem, Kime istersek ona veririz dedi. Teyzem aklınca CHPye verdirecek. Ben hiçbir zaman merkezi bir partiye oy vermem, verdirmem, duygusal ve romantik bir insanım, beş yaşından beri şairim ve muhafazakar olduğum kadar radikalim, her türlü ortamda kişiliğimi belli ederim yani. Beni bir sefer gören adam bir daha unutmaz zaten, hard jöleyle bütün saç tellerimi tek tek dikiyorum havaya çünkü. Ayrıca imkan olsa terör örgütlerine veririm oyumu çünkü bu devletin yıkılmasını istiyorum, çünkü annem babam öldüğü zaman bir şey yapmadı devlet, ayrıca Yasemin düşünmek için süre istediği zaman hiçbir devlet büyüğünün araya girip işleri yoluna koymak için çaba sarf ettiğini de görmedim. Hep boş vaatler; yaralar sarılmadı."