Meb bakanlığına gelenler kafayı yiyor anladım. hani, şimdi ismini hatırlayamadığım, meb bakanı "okullar olmasa ne güzel idare ederdim bu eğitimi" (böyle bir şeydi) sözüyle başlar meb bakanlarınin bunaması. gelelim akp dönemine. hüseyin çelik meb bakanı. tek iyi işi kitapların ücretsiz dağıtılmasıydı. ardından nimet çubukçu geldi. 6, 7 ve 8. sınıflara sbs yapılacak dedi. biz sıradan öğrenciler karşı çıktık, dershanelere ranttır dedik. derken o da gitti yerine bu ikisine rahmet okutacak bir bakan geldi. halihazırdaki bu bakanın adını anmayı dilime hakaret sayarım. akp hükümeti dönemince eğitim fakültelerine öğrenci dolduruldu. yapmayın, etmeyin dedik. ardından atanamayan öğretmenlerin intihar haberleri birbiri ardınca geldi. hoş "birkaç öğretmen öldü diye" öğrencinin cebindeki paradan vazgeçilemezdi ama bu yıl az biraz insafa geldiler. -zalimin insafı işte- ikinci öğretimler kaldırıldı ama kontenjanlar artırıldı. -hiç yoktan iyidir dedik- bunların h. çelik ile ilgisi şu: alayı aynı bunların. meb falan bahane. başlarındaki ne ki ona tabi olanlar ne olsun.
