laikliğimizin teminatı bir davranıştır. kızmayın hemen, bir dinleyin sayın milletvekillerim. size ikiyüzlülük nasıl oluyor onu anlatayım. şimdi olaya ait hikayemiz doğru da olabilir yanlış da, daha önce de bir çok dezenformasyon haber gördük ancak belediye inkar etti diye inanacak da değiliz, belki de gelen tepkilerden çekinip yok böyle bir olay dediler, neyse, böyle bir olay oldu diye kabul ediyorum, umarım olmuştur, laikliğimiz adına çok önemli çünkü, buna gönülden inanıyorum.
değerli milletvekilleri, saygıdeğer bürokratik elit, çok kıymetli atanmışlar ve dahi daimi iktidar sahipleri, olay çok açıktır. nasıl ki türban bir siyasi simge(!) ise ve kanun koyucu "yassah gardeşim" demiş bizler de bunu olduğu gibi kabul edip amenna demek zorunda isek mayo da öyledir, nasıl mı? bakınız değerli arkadaşlar 22 temmuz'da yapılacak seçimler için sol kesim panikte, aman biz tatilde oluruz, ötekiler(!) tatil falan bilmez, onlar mekke'ye hacca gitmek dışında yurtdışına bile çıkmıyor, biz tatilde olacağız, yaz hem, plaj filan bikinimizi giyeceğiz, güneş kremimizi sırtımıza süreceğiz, belki sürdüreceğiz kestiremiyorum şimdi tam, böyle bir ortamda seçim nasıl olur dediler de aslında sağ seçmenin köyde vs. olacağını es geçtiler ya -köylü pistir zaten, dindar olur genelde, kötüdür köylü, ama ulu önder köylü milletin efendisi dediği için de en çok biz övünmeliyiz, pis o köylüler, atatürk zamanında çok başkaymış, bale yapar klasik müzik dinlermiş, neyse saptırmayalım konuyu- bikininin çok net olarak chp'yi temsil ettiğini ifşa ettiler farkında olmadan. şimdi nasıl türban yasaksa bikini de yasak oldu, siyasi bir simge sonuçta, bikiniyi panoda görecek bir kişi onun hangi düşünceye ait olduğunu biliyor, bir simge olmuş anlatabiliyor muyum değerli dostlarım, yoksa ananelerimizin giydiği bikiniye lafımız yok, benim de büyük büyük babaannem bikini giyermiş konya'da ama bunlar öyle değil, bariz siyasi, işte bu nedenle afişleri yasaklandı yalnızca, kendilerine dokunulmadı bile, nedir bu öfke?
siz değerli dostlarım, türban için etmedik laf bırakmayanlar, arap kültürü falan hani, bizim dinimizde ve kültürümüzde yoktuya türban, bakınız efendim aynı şekilde bugün bu bikini denen mesmedeni kıyafet batı'dan alınmıştır, her ne kadar güneş doğudan doğsa da batıya da gidiyor, bak nasıl da özledik güneşi şimdi, nerede o eski bikiniler, neyse ne diyordum, bu bizim kültürümüzde yoktur, sonradan girmiştir, dinimizde de yeri yoktur nutuk eserinde de, yani bir nevi hurafedir, giymeyin, reklamını yaptırmayız denmektedir.
neden sinirleniyorsunuz değerli laik kardeşlerim, islam'da bikini yasaktır, mahremiyete aykırıdır, e bu durumda bikinili birisi bu ülkeyi kutuplaştırmaz mı, bakın gidiyorum plaja, cıbıl cıbıl, hiç biri benimle aynı partiye oy vermiyor biliyorum, üzülüyorum, kutuplaşıyoruz mütemadiyen, sonra yürüyüş mü yapalım biz de, türkiye haşemalıdır haşemalı kalacak diye, yapmayın değerli kardeşlerim, yassah işte, neden anlamıyorsunuz, dövlet baba öyle yapmış, belediye yasaklamış, kabul edin, zorlamanın anlamı yok, başörtülü öğrenci kızlarımız için nasihatleriniz var ya hani, madem okuyacaksın çıkar onu diyorsunuz ya, madem yüzeceksiniz yüzün, kimse karışmıyor, bakın bu kadar da özgürlükçüyüm, ama reklamını yapmayın.
efendim ironi uzun sürer, daha fazla uzatmayayım, yeterince empati, sempati, kompabiliti yaptım, kızanlar oldu, kızmayanlar oldu, açıkça görüşümü söyleyeyim; alınan karar -şayet gerçekse- işgüzarlıktır, öte yandan en çok sesi çıkanların türbana en çok karşı olanlar olduğunu görünce de tüm samimiyetimle şunu söylüyorum : başörtüsü de serbest olmalı, bikini de, ya da her ikisi de yasaklansın, hiç ikiyüzlülük yapacak durumda değilim, kusura bakmayın aynen böyle düşünüyorum, kaldı ki bikini yasağı yok, reklam yasağı var, o da yalnızca istanbul büyükşehir belediye'sinden, samimi değilsiniz o yüzden, yasak varsa artarak devam etmeli, yoksa da gelmeli diyorum, haşemalı günler dilerim.