*
Galiba simdi anlatacagim inanilmaz projeyi de o gun dusunmeye basladi. Hani "Bir daha boyle bir seylekarsilasabilirsem nasil mudahale edebilirim" diye. Cok degil doga katliami, en kolay yaptigimiz katliam.
Yil 1930 ATATURK Yalova koskune dogru cikmakta. Bir de bakar bir bahcivan koca bir cinar agacini kesmek uzeredir. "Yahu" der "sen hayatinda hic boyle bir agac yetisdirdinmiki ? Kesmeye muktedir goruyorsun kendini ve niye ? " der. Bahcivan derki; "Pasam cinar agacinin kokleri koskun temelini kaldirdi, yapraklari da koskun pencerelerine
mudahale ediyor. Ya kosku kaybedecegiz ya agaci kesecegiz. Onun icin de kusura bakmayin
ama biz agaci kesiyoruz". Bir an dusunur; "Hayir gerekirse kosku agactan uzaklastiririz"
der. Derler ki bu gun Mustafa Kemal bir hos. Ne demek kosku tutup ta agactan uzaklastirmak ? Ama inanir misiniz muhendis degil, mimar degil, ziraatci degil ama ne yapar biliyor musunuz ? Istanbul'daki kopru altindaki tramvay raylarini Yalova'ya tasitir. Kosku hic yikmadan oldugu gibi tutarak kendisi de kazma kurek temelini kazar ve
koskun altina tramvay raylarini doseyerek kosku agactan 4 metre 80 santim kenara cekerek hala Cumhuriyetimiz gibi ayakta durmakta olan cinar agacinin kurtulusunu temin eder.
Yil 1930. Dunya cevre lafini ne zaman etmeye basladi? 1980 den sonra. 1980 den once, 1930 yilinda dunyaya somut bir cevre dersi vermektedir Mustafa Kemal aslinda. Ama, biraz aci parantezlerim olacak bu konferansimda. Ilk aci parantezimi ATATURK kimdir belgesiyle acmistim, ikinci aci parantezim burada olacak.
Hadi gelin 5 Mart 1996 ya gidelim yani
gunumuze yakin bir gun. "ATATURK ve Turk kadini" konulu tiyatrolu konferansimi 25 gencle
sunuyorum. 25 gencle birlikte prova yaptik, yorulduk, oturduk, televizyonu actik. ikinci haber olarak 6 dakika muddetle ve 5 kere goruntu zumlanmak uzere onemli bir haber verildi televizyonda. Haberi aynen aktariyorum, diyordi ki "Amerika da eski bir unlu bir muzikhal hic yikilmadan dunyada ilk kez uygulanan bir yontemle raylar uzerinde iki metre
kenara cekilerek yerine yeni bir binanin yapildigi" haberiydi. Dunyada ilk kez lafi da bes kere edildi. genclerden biri kalkti bana ne dedi biliyor musunuz? "Ya ogretmenim biz tarihe pek bir daldik. Bakin el alem neler yapiyor? Teknik, medeniyet biraz da onlara
baksak" diyince arsivimde 1930'da ATATURK'un bu isi yaparken cekilmis resimleri, raylar uzerindeki cekilen resimleri gosterdim kendilerine ve dedim ki "su anda ne soyleyeceksiniz bana ?". Bir genc kalkti ne dedi biliyor musunuz?
Ya ogretmenim suc bizde mi? Biz bu konuyu ilk defa sizden duyuyoruz,sizden goruyoruz bu resimleri". Ama o haberi bugun milyonlarca Turk genci izledi ve oturdular 25 genc, bu haberi veren televizyona bir faks cektiler.
Faksta aynen su yaziyordu "Ikinci haber olarak 6 dakika muddetle ama bes kez su resimleri gostermek suretiyle bu arada da mutlak suretle mesaji iletin dediler "Bu gun 1996, Amerika cekiyor raylar uzerinde iki metre, yerine yeni bir bina yapiyor, 1930
ATATURK cekiyor 4 metre 80 santim, bir agac kurtarmak icin" bu mesaji da
cok iyi verin dediler. Yil 1996 idi. Yil 2005 hicbir televizyonda izlediniz
mi? Izlemediniz.
Ya hocam siz bize bir tek cinar agaci ve igde agaci anlattiniz bunlar ATATURK'un hayatinda tek tek ornekler olabilir.
Hadi gelin Sogutozu'ne gidelim, hani su Ankara yakinlarindaki, o zaman icin 80 tane
sogut agacinin oldugu yere. Sogutozune ATATURK hep dinlenmek icin gelirmis. Bir geldiginde galiba dusundugunu sesli olarak aktarmis; "Ah ! burada bi kulubem olsaydi
keske". "Ya pasam istedigin bir kulube olsun hemen yapariz suraya" demisler. "Buradaki agaclara ne olacak peki". "Pasam burdakiler sogut agaci; gonulsuz agactir. Sokeriz baska bir yere dikeriz, mutlaka tutar" demisler. Bir an durur, "Bir tek sartla kabul ederim" der. "Buarda yetecek kadar sogut agacini kendi ellerimle sokecegim, kendi ellerimle dikecegim, once tuttuklarini gorecegim, sonra kulube yapimina izin verecegim". Yani bugun
betonu yesile tercih eden zihniyete bence en guzel ornek teskil eder bu. Ne yapar biliyor musunuz? Turkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaskani Mustafa Kemal ATATURK makamini Cankaya'dan Sogutozu'ne tasitir hasirlar uzerine. Kabullerini orda yapar, imzalarini orda atar, cadirda kalir ama sogut agacini soker, kendi elleriyle diker, tuttuklarini
gorur, ondan sonra bugun cok kucucuk ama verdigi mesaj olaganustu buyuk olan bu Sogutozu'ndeki kucuk ATATURK kulubesinin yapilmasina izin verir.
25 yillik arastirmaciyim. Benim elimde 130 belge var bizzat cevre hareketine bedenen katildigina dair. Sade bende 130 belge, kim bilir kac belge var. Keske diyorum, keske bu belgeler, bazi gunler bizi okullar da bu kulubeye goturup te burada anlatilsaydi. saniyorum bugun betonu yesile tercih eden hicbir belediye baskani yetismezdi.
Iste bu anlamda sahneye simdi Tahsin COSKAN'u davet edelim. Tahsin COSKAN o zamanin genc bir ziraat muhendisi. "Gel Tahsin seni bir yere goturecegim fikrini almak istiyorum" diyor. Giderler, gosterdigi yere bakar Tahsin Bey. Bataklik, sivrisinek salgini, hayvan leslerinin oldugu berbat bir arazidir.
"Ya pasam hayrola" der. Ataturk, "Buraya butun masrafi cebimden olmak uzere bir orman ciftligi yapmak istiyorum" der. "Ya pasam buranin islahi ya sizin paranizi tuketir ya da zamaninizi, neden bu kadar mumbit topraklar varken gelip de burayi tercih ettiniz ?" der.
ATATURK'un cevabi ATATURK'cedir. Derki "Ben en zor olani yapayimda siz arkamdan kolaylari nasil olsa yaparsiniz." Ne bilsin ki en kolaylari bile cabuk yikabildigimizi ama, bu aradaTahsin COSKAN "Pasam burda hicbir sey yetismez, pek ugrasmayin" der.Ama dinleyen kim. Derki "Tahsin buraya ziraatcileri getir ve incele bana resmi bir yazi getir burasiyla ilgili". Biraz sonra Tahsin COSKAN cok mutlu, kendi dedigi cikti, uzerinde "Burada hicbir sey yetismez"yazili, altinda da ziraatcilerin imzasinin oldugu bir belgeyi Mustafa Kemal'in onune koyar. ATATURK biraz mutebbessim okur bu yaziyi. Kaleme alir, bu kagidin yanina aynen sunlari yazar "BURASI VATAN TOPRAGIDIR,
KADERINE TERK EDEMEYIZ". Etmez de. Ayni Sakarya savunmasi gibi akasya savunmasini ele alir, cam ve koknari oraya 30 Agustos olarak tamamlar ve hic unutmayacagimiz bir gun, lutfen hic unutmayin, tarihte atladik bu gunu, 25 Mayis 1933. Ne yapar biliyor musunuz? Hani 5 Haziranlarda kutladigimiz bir gun var, cevre gunu degil mi? Cevre gunu ne zaman kutlanmaya basladi? 1980 den sonra. Peki 25 Mayis 1933, ATATURK ne yapti? Ilk Cevre gunu kutlamasini yapti. Hem de bugun okullara soruyorum diyosunuz ki ne yaptiniz diye "ya agac diktik diyorsunuz ya cop topladik" oyle falan degil. Butun Ankara halkini
bedava trenlerle buraya getirtiyor, agaclar boy vermisler, altinda dinlenmektedirler,
havuz yapilmistir, cocuklar yuzmektedirler. Hatta
butun masrafi cebinden odemistir ama kari da almamistir, buraya bir fabrika
yaptirmistir, sut urunleri uretilmektedir, herkes yemektedir. Herkes cok mutlu ama en mutlusu
Mustafa Kemal ATATURK.
Nebizade diye bir arkadasi var, Nebizade'nin kafa cok karisIk. "Yahu pasam senden baska bir tek kisi burada bir agac yetisecegine inanmadi. Peki sen nasil anladin burda orman olacagini?" der. "Gel Nebizade gel, simdi anlatayim sana. Hani Tahsin COSKAN'in burda birsey yetismez dedigi gunun aksami tebdili kiyafetle Cankaya'dan kactim, burdaki
koylulere geldim. Koyluler beni tanimadilar. Koylulere, agalar dedim burda agac yetisip yetismeyecegini bana en kolay yoldan nasil ispat edersiniz dedim. "Al dediler", bana bir testi su verdiler, bir de kazma kurek. "Kaz orayi iki gun sonra gel biz sana ne olacagini soyleriz" dediler. Ah o iki gun Cankaya'da nasil gecti bir Allah bilir bir de ben. Iki gun sonra gittim testiyi cikardim, testinin icinde su bitmisti, koylulere uzattim. Dediler ki bana "aga testide su kalmamis, toprak su emiyor, bakma bunun
ustunun kurak olduguna, biraz ugras burda ne ekersen bicersin". Ve hani Tahsin COSKAN'in o raporu bana getirdigi gun ben coktan projeye baslamis epey de ilerlemistim" diyecektir.
Dunya lideri olmak oyle kolay degil biliyor musunuz.
Hani ATATURK'e kimdi en cok karsi cikan, evet Tahsin COSKAN'di. Onu da
ATATURK buraya mudur tayin eder. Evet lider olmak hakikaten kolay is degil. Bu arada biz bu 130 belgeye hic calismamisiz. Calismadigimizin en aci ornegini Turkiye yasadi zaten. Neydi o ornek "17 Agustos depremi". Evet deprem bir kaderdir ama kader olmanin otesinde dolgu alan coktu, dolgu binalar coktu. Oysa 1930'dan beri bize lutfen tabiatla oynamayin, tek bir agacla bile oynamayin" diye bize ornek olan bir liderimiz varken yasadik bu aciyi.