eski sevgiliden geriye kalanlar

entry1065 galeri video1
    133.
  1. (bkz: ibrahim sadri)

    Orada masanın üstünde bir resim,

    ikimiz denize karşı durmuşuz Üsküdar'da

    Saçlarımızın üzerinde martılar,

    Gözlerimizde acemi bir aşk

    Ve tuhaf ve çocuksu bir mutluluk,

    Senin sırtında sarı yağmurluğun

    Kadıköy'de ucuzluktan almışız

    Bende o siyah kazak hani bir kedi gibi sokulduğun

    Şubat ve yağmur yağıyormuş meğerse,

    Islatan her tarafımızı

    Orada masanın üstünde bir resim,

    Yak bitsin

    Orada kapının arkasında bir yazı,

    Seviyoruz yazmışız birlikte,

    Harfler nasıl titremiş meğer ellerimizde,

    Bir pazartesi akşamı ben eve dönünce

    Tutup öyle yazmışız nereden estiyse,

    Hep gülüşün, hep sıcaklığın sinmiş harflere,

    Ne yaptığın çorbanın, ne pilavın tadı

    Sobayı yakmayı unutmuşuz ne gam,

    Senin çiğdemler açmış yüzünde sıcaklığın

    Orada kapının arkasında bir yazı

    Sil bitsin.

    Orada sehpanın üzerinde iki bardak,

    Senin demlediğin çayı içmişiz birlikte

    Nasılda dalgamızı geçmişiz dünyanın bütün dertleriyle,

    Bir masalmış bir yalanmış gibi korkmuşuz,

    Sıkı sıkıya yaslanmışız bahtımızın kara yıldızına

    Ben tek sen üç şeker atmışın filiz çayımıza

    Sonra açıp perdeyi gökyüzünden bir dilek tutmuşuz,

    Mehtap gülümsemiş deli yürek çocukluğumuza

    Orada sehpanın üzerinde iki bardak,

    Kır bitsin.

    Orada odaya saçılmış küçük hatıralar,

    Ne yana dönsem bir parça bir şey senden

    Belki minik kızgınlığın, belki bir gülüşün orda,

    Böreğin altını yakışın, düğmeyi dikerken iğneyi eline batırışın,

    Ve saçların hep o kan gülleri taktığın saçların, beni mahpus bıraktığın saçların.

    Ne yana dönsem bir parça bir şey senden

    Hep o kanepede oturmuşluğun, şu senin küçük yastığın, şu eşarbın,

    işte şu bir haziran akşamı gitmek için ayaklanışın

    Ne yana dönsem bir parça bir şey senden

    Orada odaya saçılmış küçük hatıralar,

    Git bitsin.

    Orada ayaklarının dibinde bir adam,

    Adam bütün adamlığını dökmüş önüne,

    Böyle kaç gün yada kaç gece, ayaklarının dibinde,

    Öyle kolay mı öyle kolay gitmek,

    Her şeyi bu istanbul'u, o sevdiğin adaların kokusunu

    Mısır çarşısını, Eminönü'nün balık ekmeğini

    Beyoğlu'nun sinema salonlarını birlikte beklediğimiz 28 numarayı,

    Unutmak öyle kolay mı, öyle kolay,

    Orada ayaklarının dibinde bir adam,

    Kov bitsin.

    Orada çekmecede yedi otuzbeş bir silah,

    Babadan kalma,

    Hani bir bayramda saydırmışız havaya,

    Sen biraz ürkek sokulmuşun omzuma,

    Kuşlar havalanmış bütün kuşları istanbul'un,

    Giderken galiba bir beni birde bunu unutmuşun

    Orada çekmecede yedi otuzbeş bir silah,

    Ve burada zaten öldürdüğün bir yürek,

    Vur bitsin
    0 ...