birşeyler yazmak iplenmek için midir? anlatacak bir şeylerin varsa eğer ve seni sadece bir kişi dinliyorsa, dinleyen kişi az diye anlatmamayı tercih edermisin?
bazen sadece kafamın içinde kendi kendime öyküler anlatıyorum. hemen yanıbaşımda biri otururken hatta yan yastıkda birisi uyurken bile. beni sadece bir kişi dinlerken ve o tek kişi ben iken anlatıyorum. kime ne ?
söykü'yü ilk farkettiğimden beri oraya da bir şeyler yazdım durdum. bazılarını beğendiler dergiye dahil ettiler bazılarını beğenmediler ve dergiye dahil etmediler.
şimdi kafamdan geçip te kurguladığım şeylerin dergiye girme ihtimali düştü ama ben daha da mutluyum. çünkü aslında şöyle bir gerçek var, aslında senin anlatacak yani anlatmaya değer bir şeylerinin olması için, okunmaya değer şeyleri de okuman gerekiyor. üç büyük sözlükten gelen hikayeler daha okunası daha seçkin ve kesinlikle daha güzel bir söykü oluşturacak.
söykü bundan sonra daha okunmaya değer olacak. bu değer kendinden menkul. birilerinin iplememesi ya da kimsenin iplememesi bu gerçeği değiştirmeyecek. söykü çok daha güzel olacak. ve güzel olan her şey değerini bulur kimse meraklanmasın, kendine dert etmesin.