sözlük yazarlarının edebi çalışmaları

entry52 galeri
    35.
  1. o hikayedeki minik kahramanlardan biri benim!

    'Bir adam, okyanus sahilinde yürüyüş yaparken, denize telaşla bir şeyler atan birine rastlar. Biraz daha yaklaşınca, bu kişinin, sahile vurmuş denizyıldızlarını denize attığını fark eder ve 'Niçin bu denizyıldızlarını denize atıyorsunuz?' diye sorar. Topladıklarını denize atmaya devam eden kişi, 'Yaşamaları için,' yanıtını verince, adam şaşkınlıkla, 'iyi ama burada binlerce denizyıldızı var. Hepsini atmanıza imkân yok. Sizin bunları denize atmanız neyi değiştirecek ki?' der. Yerden bir denizyıldızı daha alıp denize atan kişi, 'Bak, onun için çok şey değişti,' karşılığını verir'

    işte böylece ikinci bir şans tanınmıştı bana. Kıyıya vurduğumda bunun benim için bir son olacağını tahmin ediyordum. Bir kolumdan deniz,diğerinden kumlar tutmuş çekiyorlardı beni. Deniz tam kazanacakken yoruluyor,tükeniyor ,geriye gidiyor ama tekrar var gücüyle gelip asılıyordu kolumdan tutup. Bu ufak çapta med cezirin ortasında kalmıştım.Kumlar yavaş yavaş içine alıyordu beni. Deniz ,son bir hamle yaptı kocaman dalgasıyla,ama geriye kocaman bir dalgadan arta kalan köpükler beyaz bayrağı çekmişti.işte o sırada insanoğlu imdadıma yetişti. Bu sefer iyi bir şey yapacaklardı sanırım.Şaşırtıcı... Doğa ile yaptığı anlaşmayı bozup, özerkliğini kazanalı çok olmuştu insanlığın.O zamandan beri atışırdık hep. Neyse, arada özünü hatırıyor ya o da iyi. Teşekkür etmek lazım.
    Denize tekrar döndüğümde derin bir nefes aldım.Bir solukta bütün oksijeni bitirircesine hem de. Nasıl da özlemişim buraları,nasıl da hasret kalmışım bu karanlık ama parlak sulara. ilk önce yosunlar karşıladı beni.Sarıldılar bana,sardılar beni hepsi.Onlarla hasretimi giderdikten sonra var gücümle koştum Mercan'ıma. O da çok özlemiştir beni.Oturduk,saatlerce sohbet ettik.
    Güneşin ışıkları suya vurmayı kesince yukarı çıktım. Ona da burda,güvende olduğumu söylemek istedim:
    -Hey,güneş kardeş ben döndüm evime sapasağlam hem de...
    Gülümsedi,bana el salladı ve gitti.
    Yavaş yavaş ortalık sessizleşiyordu.Mercan'ımı üzerime yorgan yapıp uyumaya başladım. Kulağımda denizin söylediği ninni,yukarıda aydan yansıyan yakamozlar film gibiydi. Yavaş yavaş uykum geliyordu.Yarın yapacaklarımı düşündüm.Uyanır uyanmaz gün ışığında bir kahvaltı yapıp daha sonra şu minik sardunyaları ziyaret etmeliydim.
    ......................................................................................................................................................
    Tanrım,ne oluyor! Biri kolları, canım çok acıyor!
    Çok büyük bir acıyla uyandım.Yine nefes alamıyorum,nerde deniz,nerde dalgalar? Yine neredeyim ben?
    Neler olduğunu anlamaya çalışırken bir çift gözle karşılaştım. Kahretsin yine insanoğlu!
    -anne!anne bak ne buldum?
    Herkes beni sıkıyor,kollarımı kıvırıyor bana acı çektiriyorlardı.Ellerinden kaçmaya çalıştım ama yapamadım.
    "Lütfen bırakın beni!"
    Ama duymazlar ki,duysalar da anlamazlar ki,anlasalar da umursamazlar ki!
    Gittikçe nefes almam güçleşiyordu.Bir anda kendimi beyaz bir şişede çok az bir suyun içinde buldum.Burada çok fazla yaşayamazdım.Sanırım son anlarımdı.Bana yaşamam için ikinci bir şans veren insanoğlu , yaptığını hemen telafi etti.Çok acı bir şekilde üstelik.Ne zaman akıllanacaklar?
    Son dakikalarımı yaşıyordum şişenin içinde. Karşımda uçsuz bucaksız bir deniz, bana güneşin attığı incilerle göz kırpıyordu. Gökyüzüyle denizi ayıramıyordum birbirinden.Her yer masmaviydi,son gördüğüm renk keşke denizin mavisi olsaydı.Sonra birden her yer kapkaranlık oldu.Zemheri bir karanlık...

    Denize dönmek istiyorum!
    Mavi aynasında suların:
    boy verip görünmek istiyorum!
    Denize dönmek istiyorum!
    Gemiler gider aydın ufuklara gemiler gider!
    Gergin beyaz yelkenleri doldurmaz keder.
    Elbet ömrüm gemilerde bir gün olsun nöbete yeter.
    Ve madem ki bir gün ölüm mukadder;
    Ben sularda batan bir ışık gibi
    sularda sönmek istiyorum!
    Denize dönmek istiyorum!
    Denize dönmek istiyorum!
    0 ...