sözlük yazarlarının edebi çalışmaları

entry52 galeri
    31.
  1. en büyük hayal kimin?

    Yağmurun yağmasını beklemişti. Küçük bir damla olup aşağı uçmak için. Arkadaşı rüzgar ona yardım edecekti.Demişti ki:”Seni bir yere götüreceğim.Ama sürpriz olacak.Kapa gözlerini,uçacaksın biraz,savrulacaksın.Belki de üşürsün,üşütebilirim seni.Ama sonra çok güzel bir yere geleceksin.”
    “Peki” dedi henüz damla olmaya başlayan ufaklık.
    “Tamam,sana güveniyorum”
    “Güvenmeyip ne yapacaksın ki? Ben götüreceğim işte seni,beğen ya da beğenme”
    Sessiz kaldı ufaklık. Bir an önce damla olup bir defne yaprağına düşmek istiyordu.Defne yaprağı göğsünü açacaktı ona,önce biraz sarılacaktı,sonra diğer damlalarla kucaklaşıp kocaman bir tane olarak bereketli topraklara “tok” diye düşecekti.Toprak onu emecekti.Evlat hasreti çeken bir annenin kavuşması gibi sarılacaktı ona.Sonra onu bir çırpıda en derinlerine alacaktı.Buydu hayali bizim ufaklığın.
    Zaman gelmişti.Hazırdı artık.Bulutlar yerini almıştı.Bayrak havadaydı.O anda göğün tetiği çekildi,ve ilk gök gürültüsünün ardından damlalar birbirlerini iteleyerek aşağı doğru koşuyorlardı.Herkes brir hayalin peşindeydi.Kimi Köşede sanki birini bekliyormuş gibi duran yanlış çakıl taşına yoldaşlık yapmaya gidiyordu,kimi de özüne dönmeye niyetliydi.Patır patır ,balıklama atlıyorlardı yeşil göle.
    Bizimkindeydi sıra. Ama nerdeydi rüzgar?Tutacak mıydı acaba sözünü?Kapadı gözlerini ufaklık ve körlemesine daldı defne ağacının üzerine.
    Yaklaşıyordu ağacına yavaş yavaş.O kadar mükemmel tutmuştu ki sözünü rüzgar,yaprağını kendi bile seçebilirdi belki.Hayatında en mutlu olduğu an buydu galiba.
    Tam o anda,en mutlu olduğu anda başka bir rüzgar gelmişti işte.Bu sefer okşamıyordu onu rüzgar önceki gibi.Vurdu sırtına kocaman bir tokat,ve fırladı bizim ufaklık ileri doğru.
    Canı o kadar yanmıştı ki,nereye gittiğini görmemişti ilk anda.Sonra bir darbe daha geldi.Bu sefer yüzüne.Açtı gözlerini yavaş yavaş.Bir yere gelmişti ama nereye?Bakındı etrafına biraz.Gri bir arabanın üstündeydi.Ağlayacaktı neredeyse.Buz gibi soğuktu araba.Yavaş yavaş cama doğru indi.Daha da üşüdü bizim ufaklık.Böyle hayal etmemişti ama.Bir kaç metre ötedeki defne ağacına baktı.Yemyeşil duruyordu orada.Kaybolacağını hissediyordu.O sırada kocaman bir yağmur tanesi düştü üzerine.Aldı bizim ufaklığı içine.Birlikte indiler aşağı,birlikte kayboldular.
    Yemyeşil defneden ,yemyeşil bir yaprak düştü toprağa.Üstüne de bir sürü yağmur damlası…
    0 ...