ne yüksel caddesi bi istiklal
ne tunalı bi bağdat
bir renk cümbüşüne hasret ruhlar
yok sokaklarında fink atan başıboşlar
gençler öpüşmüyor burada sokak ortasında,
ne sadaka dilenen var adam gibi, ne gülcüler ne punkçılar
ama herkesin acelesi var inadına
her daim bir yerden başka bir yere koşturan insanlar
adımlar hep hızlı ve gözün teki daima saate takılı
takım elbiseler kahverengi
şehir baştan başa gri
alabildiğine uzanan bir bozkır
ya haddinden fazla sıcak ya bitmeyen bir yağmur...
bu şehir eşeğin aklına karpuz kabuğu
adamın aklına nedim'i düşürür
o şehr-i stanbul ki, bi misl-ü behaymış
yek taşına yekpare acem mülkü fedaymış!!