bedir, medine'ye 80 mil mesafede bir köydür. mekke'den suriye'ye giden kervan yolunun üzerindedir.
müşriklerle müslümanlar arasında harp, ilk defa işte burada olmuştur.
bedir harbi, peygamberliğin 14 üncü, hicretin ikinci senesi ramazan ayında vuku' bulmuştur. hakk ile batıl arasında cereyan etmiş, tevdid şirke, iman küfre galib gelmiştir.
aslında maksat müslümanlar tarafından harp değildi. suriye'ye giden kervanın önü kesilecek kureyşlilere gözdağı verilecekti.
haberi alan ebu süfyan kervanın yolunu değiştirdi. 'damdam' adındaki haberciyi mekke'ye göndererek yardım istemesini söyledi. daha sonra ebu süfyan'ın kervanı kurtardığı haberi gelmesine rağmen, ebu cehil bedir'e varmakta ısrarcıydı; "biz buraya boşuna gelmedik, bedirde zafer şenliği yapmadan dönmeyeceğiz" dedi.
peygamber efendimiz (sav) duyumları alınca ashabı ile beraber bedir'e doğru harekete geçti. fahr-i kainatın ordusu 319 kişi olupi bunların 83'ü muhacirlerden (mekke'den medine'ye göç eden), gerisi ensardan (medinenin yerlileri) idi. orduda, gözcü süvarilerin kullandığı iki atla, münavebe ile binilen yetmiş deve bulunuyordu.
safra yakınındaki zefiran denilen yere geldiklerinde, kureyş'in mekke'den büyük bir ordu ile gelmekte olduğunu öğrendiler. o zamana kadar kureyş'in bu hareketinden haberleri yoktu. onlar, kervanın hareketine mani olmak için yola çıkmışlardı. bu haber üzerine meselenin rengi değişti. koca mekke ordusuna nasıl karşı duracaklardı? fakat, medine'ye dönmekte olmazdı...
