Mahallemizin sevimli kardeşlerindendir.. Bu kardeşimizin emrinde olan, sınıf kapısına ve okul kapısına diktiği adamları vardır. Önümüzdeki eğitim döneminde 2. sınıfa gidecek. Hayal gücü çok geniş olan bu kardeşimiz, her okuldan geldiğinde bi hikaye anlatır fakat hepsini sonradan unutur. Bir keresinde okulda bi arkadaşını dövdüğünü anlatmıştı. Çocuğun kafasına 14 dikiş atılmış ama gelin görün ki bizim ali'ye bişe olmuyor çünkü çocuk korkudan annesine söyliyemiyor durumu. Geçende arkadaşlarla takılırken ali yanımıza geldi ve bu olayı bir daha anlatmasını istedim. Aramızda şöyle bi diyalog gelişti.
- Ali olm şu geçen bi çocuk dövmüşsün ya kafasına 14 dikiş atmışlar anlatsana onu.
+ yoo ben öyle bişe anlatmadım ki abi.
- geçen anlattın ya ali, bankta beraber oturuyoduk, osman (bir numaralı kankası, beraber okula yazıldılar, ilk günden birisini dövmüşler sınıflarını ayırdılar.) da vardı.
+ haa hatırladım o çocuğu ben dövmedim ki arkadaşım dövdü. Çocuğa 79 dikiş attılar. çocuğun ailesi okula geldi. sonra ben arkadaşımı kaçırdım.
- Onu boşver ali. Sen hiç uzaylılarla savaştın mı? onu anlat bakalım.
+ yok savaşmadım.
- Peki çetelerle savaştın mı onu anlat?
+ onu anlatcaktım işte abi konuşturmuyosun ki.
- ehehe yavşağa bak anlat bakalım hadi.
+ Şimdi dayak yiyen çocuğun ailesi geldi işte bende arkadaşımı aldım hemen arka bahçeye kaçtım. Bi baktılar ki çocuk yok. Aradılar bulamadılar. Bi baktılar ki ben de yokum. Benim annemede haber verdiler. Benim annemide çağırdılar. Panik oldular. Okulda her tarafta bizi aradılar. Biz arka bahçede saklanıyoduk. Oraya bakmaya gelirken arkadaşla demirlerden yukarı doğru tırmandık. Kapalı bi kapı vardı. Bi tahta bulduk kapıya tak bi koyduk kapı açıldı. Sonra merdivenlerden çatıya çıktık. Bi baktım çatıda 50 kişilik bi çete. Arkadaşa dedim dur ben hepsini hallederim.
Sonrası bildiğiniz klasik hikaye ona bi tekme, buna kafa, şuna yumruk. herşeyi anladıkta 50 kişilik çete neden çatıda takılıyor. Semtteki aydınlara açtık konuyu, tüm semt sabah akşam bunu düşünüyor fakat hala çözemedik.