--spoiler--
bir erkeği sevmek,istanbul'u sevmek, beşiktaş'ta yürümek, ortaköy'de kumpir yemek, kadıköy'de bira içmek gibidir.. üsküdar'a giderken aniden bir yağmurun alması gibidir bir erkeği sevmek.. içi sizi, dışı eli yakar..
bir erkeği sevmek, son sigarayı, çay eşliğinde, soğuk havada içmek gibidir.. hem zevk verir, hem biteceğini bilirsin, hem ellerin üşür, için ısınır, için acır..
bir erkeği sevmek, bir bebek sevmek gibidir.. ümit bağlar, emek verirsiniz, kokusunu içinize çekersiniz, sinirlenince gazını alırsınız, şımarmasına izin verirsiniz, başınızda gezdirirsiniz..bir gün büyüyüp, elinizden gideceği ihtimali de ceptedir hep..yine içiniz a...
bir erkeği sevmek, dünyayı da sevmek gibidir..trafikte alakasız bir şekilde insanlara yol verirsiniz, yanınızdan geçen hiçbir dilenciyi es geçmezsiniz, alışveriş yaptığınız mağazanın çalışanına, makyajının çok hoş olduğunu söylersiniz..bütün gün yüzünüzde aptal bir sırıtma eşliğinde gezersiniz..dünyayı seversiniz, onun ne boktan bir yer olduğunu bilmeden..içinizi acıtır..
bir erkeği sevmek, anne olmak gibidir.. anne olmak kendinden vazgeçmek, ödün vermek ama değmeyeceğini bilmek gibidir.. söylemiş miydim? içinizi ac...
bir erkeği sevmek, zordur.. anne, eş, dost, sevgili hatta bazen orospu, fettan, şirret olmayı gerektirir.. savaşçı olmak gibidir bir erkeği sevmek.. hep malup olacağın savaşlara girip öldükçe ölmek, sonra yine dirilmek gibidir..
ve asıl mesele, bir erkeği değil, bir adamı sevmektedir.. bir adam severseniz eğer, anne, eş, dost, istanbul, savaşçı şu bu olmanız gerekmez.. kendiniz olun, o ona yeter..
--spoiler--
Bir adamı sevmek kendin olabilmektir aslında.Onda kendini bulabilmektir.
