kanaat önderlerinin elini güçlendirirdim.
Yeni bir mimari anlayışı geliştirmek için yoğun bir çaba sarfederdim.
Tıbbın ve askeri teknolojinin gelişmesi için kalifiye vatandaşlar yetiştirilmesini politika edinirdim.
Hukuk anlayışını, toplumsal ve siyasal olacak şekilde ikili bir yapı üzerine oturturdum. Toplumsal hukukta, toplumun yapısına göre dine ya da geleneklere ağırlık verirdim. Siyasal hukukta da devleti vatandaşa hadim kılacak, dışa karşı da güçlü kılacak bir anlayış geliştirmeye çalışırdım.
Istihbarat örgütlenmesini iç ve dış istihbarat şeklinde yine ikili bir yapı üzerine inşa ederdim.
Kesinlikle profesyonel ordu inşa ederdim. Bu ordunun sayısını niteliğin kalitesi lehine azaltmaya çalışırdım.
Ülkede diplomasi okulları açardım.
Eğitim sistemini daha disiplinli ve daha yoğun bir hüviyete büründürmeye gayret gösterirdim.
Dini, devletin patronajından çıkartırdım. Devleti de sömürücülerin dişleri arasından çıkartırdım. Devlete çalışmak hem bir prestij hem de ağır bir sorumluluk haline gelsin diye çabalardım. Şimdi ihale kapmak için meclise girmeye çalışanlar, söz konusu devlet olunca kaçacak delik arayacak hale gelsinler diye gayret gösterirdim.
Ülkede yeni bir vergi türü uygulamaya koyardım. Sadece zenginleri kapsayacak ve zekat kaidelerine göre inşa edilecek bu vergi türü ile, sosyal bir fon oluşturmaya gayret eder, bu fon ile hem ihtiyaç sahipleri hem de vakıf kurumları ihya olsun diye çalışırdım.
Ve yine döner dolaşır hukuka gelirdim. Hukuka yeni bir form, işlevsellik ve de etkileyicilik kazandırmak için gerek hukuk felsefesi okulları gerekse de toplumsal tartışmaların akacağı bir havuz oluştururdum. Hukuku geliştirmek adına, komşu ülkeler ile yoğun bir fikir alışverişi içinde olurdum. Kültürel zenginliği, daima bir saygınlık unsuru olarak görmek için, öyle bir bilinç inşa etmek için var gücümle çalışırdım.
