--spoiler--
Şubat 2011de Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine, Ak Partili bir grup milletvekili tarafından sunulan tasarıda, çocuk tacizi ve tecavüz suçlarından hüküm giyenlerin, zorla testosteron azaltıcı ilaç tedavisine tabi tutulmak ve bu şekilde cinsel etkinlikleri azaltılmak suretiyle kimyasal yoldan hadım edilmeleri öngörülüyordu. Tasarıya göre, ilk kez tecavüz suçu işleyenler hapis cezasına çarptırılacak; suçun tekrarı halinde ise kimyasal hadım süreci uygulanacaktı.
Fakat insan hakları ihlali çerçevesinde tartışmalara yol açan tasarı, yeterince destek görmedi ve o tarihten bu yana da yeniden gündeme alınmadı. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız avukat ve kadın hakları savunucusu Hülya Gülbahar, insan vücudunun bütünlüğünü bozacak nitelikteki her türlü cezaya karşı olduğunu ifade ediyor. Bu sağlıklı bir karar değil, diyen Gülbahar, sorunun çözümünü, toplumsal yapı içindeki şiddet üreten mekanizmaların bertaraf edilmesinde görüyor.
--spoiler--
istismar edilen çocukların ve bu sapıkların ceza evinden çıktıktan sonra istismar etmeye devam edeceği diğer çocukların haklarıyla kimyasal hadım uygulanarak zedelenen insanın hakları karşılaştırıldığında bu durumda seçim çocukların lehine olmalıydı. Hülya Gülbahar'ı anlamakta güçlük çekiyorum.