sözlük yazarlarının itirafları

entry163124 galeri video563 ses32
    55519.
  1. geçen cumartesi iftardan sonra evin balkonunda çay keyfi yaparken keyfimi bozan bir şey oldu.
    bizim mahallenin piçleri yanlarına gelen sakat bir köpeğe eziyet etmeye başladılar, köpeği koşturtuyorlar kimisi bağırarak köpeği korkutmaya çalışıyor salak saçma şeyler yapıyorlar.
    mahallenin lüzumsuz işler müdürü olarak olaya el attım, indim aşağıya bir şey demeden aldım köpeği kucağıma eve götürüyorum,
    lavuklardan biri atladı;

    - abi köpek senin mi?
    - lan köpek benim olsa ona böyle davranabilirmiydiniz şerefsizler dedim.
    - abi biz bir şey yapmadık polisi aradık polis geldi biz bir şey yapamayız dedi, ambulansı aradık biz insanlarla uğraşamıyoruz köpeğe ne yapalım dedi.
    - afferim sizi dedim, madem yardım bulamadınız o zaman hayvanı niye rahat bırakmıyorsunuz, sakat bacağını düzeltmeye çalışmak da neyin nesi baytarmısınız amk. dedim ve köpeği 2. kat balkonuna çıkardım.

    iftardan artan yemeklerden köpeğin önüne koydum hayvan kim bilir kaç gündür açmış sildi süpürdü hepsini, 1 kap suyu içince de keyfi yerine geldi başladı beni yalamaya.

    hayvan çok sevimli bir şey kaliteli cins bir köpeğe de benziyordu, benim köpekler hakkında pek fazla bir bilgim olmadığı için girdim internete köpek resimlerine baktım köpeğin ingiliz cocker olduğunu öğrendim.

    ayağının biri sakat olduğu için bir kaç veteriner hekim numarası buldum köpeği muayene için fakat hiçbiri cevap vermedi, yemeği yedikten sonra çişi gelmiştir diye tekrar parka götürdüm hayvanı yarım saat dolaştırdım çok zeki bir hayvanmış dönülş yolunu kendisi buldu apartmanın kapısına kadar geldi, tekrar balkona koydum ben içeri girince başladı havlamaya olum sus filan diyorum anlamıyor, çıktım balkona biraz daha sevdim sonra onu havlamaması konusunda uyardım, hayvan oldukça zeki ben içeri girdikten sonra hiç havlamadı, sahura kalktım hayvanın ne yiyeceğini bilemediğim için 2 yumurta kırdım koydum önüne 30 saniyede sildi süpürdü dokunur diye başka vermedim, sabah kalkınca 2 yumurta daha kırdım birazda ekmek verdim yine yumurtaları yedi ekmeği ellemedi.

    izmir ışıkkent hayvan barınağını aradım yaralı bir köpek bulduğumu ve getirmek istediğimi söyledim adamlar pazar günü olmasına rağmen çalıştıklarını ve saat 4 e kadar getirebileceğimi söyledi, arabaya kilim serdim köpeği aşağı indirdim arabanın kapısını açtığım gibi atladı ön koltuğa ve kafasını camdan çıkardı demek ki daha önceden de arabaya biniyormuş hiç yabancılık çekmedi.

    hayvan barınağına girdiğimde görevliler karşıladı köpeği bağlamamı ve içeride form doldurmam gerektiğini anlattılar, formu doldurduktan sonra nöbetçi veteriner hekim köpeği muayene etti ve arka ayağının kırıldığı fakat tedavi ettirilmediği için yanlış kaynadığını hayvanı eğer çok zorluyor ise alınması gerektiğinden bahsetti köpeğe bir parazit iğnesi yapıldı ve görevliler teslim aldıktan sonra onu kafesi götürdüler.

    hayvana son defa baktığımda çok mutsuz görünüyordu keşke bakacak yerim olsaydı ve ona bakabilseydim diye düşündüm ve böyle bir köpeği petshoplardan aldıktan sonra sokağa atan insanların ruh sağlığı hakkında uzun uzun düşündüm ve ağız dolusu küfür ettim, zavallı hayvanın en azından insan şiddetinden uzak ve karnının tok olabileceği bir yuvası var artık ama şımarık veletlerinin daha da çok şımarması için masum hayvanları 3-5 ay evde baktıktan sonra sokağa attıkları için bilinçsiz bireylere iki lafım var;

    sizin de o şımarık piçleriniz de amk.
    o köpek kadar değerli değilsiniz gözümde.
    22 ...