okur olarak takip ettiğim yıllar ile, yazar olmaya karar verdikten ve olduktan sonra geçen zaman içinde müthiş bir değişim yaşayan sözlük. okurken daha bir özendiriciydi bu sözlüğe yazmak. daha bir bilgilendirici, normal klişelerle ifade edilemeyen, ansiklopedik sıradanlıkların dışında, yaşanmış tecrübelerin paylaşıldığı bir ortamdı sanki. arasıra nesiller arası tartışmaları okurken, bıyık altından gülümserdim. askerdeki tertipçilik gibi, dün çömez olan, bugün en son gelene efelenecek falan. son birkaç yılda gördüğüm ve hızla gelişerek devam eden acaip başlıklar açma alışkanlığı yoktu. herhangi bir konuda, ilginç sayılacak bir bilgiye ihtiyaç duyuyorsam, google aramalarımda hep sözlükler çıkardı karşıma. zaten uludağ sözlükle de böyle tanıştım. hani yukarıda yazdım ya nesiller arası kavga vs. diye, maksadım yeni nesiller falan diye bir genelleme yapmak değil. zaten öyle bir genellemenin mantıksızlığı kendiliğinden ortada ki, ben de yedinci nesil bir yazar olarak sözlüğü sahiplenecek kadar eski falan da değilim zaten. hatta özeleştiri adına, "sözlüğe yazmaya başladıktan sonra bozulma farkettim" dedim ya, acaba ben mi bozdum buraların atmosferini diye de sorarım çekinmeden *
yazar olup, ciddi başlıklar altında, olabildiğince bilgilendirici paylaşımlar yapmayı, tecrübelerimden ve dünyayı gezerken gördüklerimden bahsetmeyi, bunları da karşılıksız insanlarla paylaşmayı, birileri okuyup da faydalanıyorsa, "ne mutlu bana" demeyi amaçlamıştım. ilk zamanlar yazdığım entrylerin, böyle uzun uzun ciddi bilgilendirici olmasına çalıştığımı farkediyorum bakınca. sonradan altında adamakıllı birşeyler paylaşacak, günlük sabun köpüğü tartışmalardan uzak, kalıcı ve sözlüğün maksadına uygun alternatif ansiklopedik bilgiler yazılacak başlıklar açılmadığını gördüm. "neden sen kendin başlık açmıyorsun" diyeceklerere de bir cevabım yok aslında. ama ilk zamanlar onu da denedim, aslında yazacak o kadar çok şey var ki, insan bazen onu başlık açma şeklinde düşünmüyor da, başlığı görünce o konuda fikir sahibi olduğu aklına geliveriyor.
bu entryi, "ben bu yazıyı sana yazdım sözlük" tadında değerlendirmek lazım belki de. sahur sonrası, sigarasızlığın ilk dakikaları, kendimi yazarken buluverdim...
