13 yaşımda evimden, annemden ve babamdan ayrıldım. tek amacım bir anadolu öğretmen lisesinde okumaktı. ve bilenler bilir çoğu yerde şehir dışında ve yatılıdır bu okullar. ağladım çünkü henüz çocuktum. ağladım çünkü devletin bize doyarlar diye layık gördüğü günlük yemek limiti bizi doyurmuyordu -aç yatıyorduk. ağladım çünkü soğuk duş alıyorduk. ağladım çünkü hasta olduğumda kimse -afedersiniz- bizi s*klemiyordu.
evet bu okulların bir ek puanı ve ilk beş tercihten biri olan öğretmenliğe yerleşirseniz alacağınız bir devlet bursu vardır. ben bunları gitmeden 2 yıl önce biliyordum ve hayatındaki en büyük isteği öğretmen olabilmek olan biri için yapılacak en mantıklı tercih aöl lerdi.
şimdi kaba cahil, ve geri zekalı diyenlere diyeceğim sözün özü şu: eğer hiç bişey olmazsam öğretmen olurum o yüzden bu okula geldim diyen birini görürseniz benim için bi tane vurun.
öğretmenlik iş bulamadığın için yapılacak bir meslek değil, iş bulamasan da yapılacak meslektir.
o yirmidört puanı da devlet bursunu da hakettim ve hakeden bir sürü insan tanıyorum.
önce bilin sonra yargılayın. ana kucağında büyüyüp ahkam kesmek her zaman kolaydır.