dışarıdan şöyle bir bakıldığında, klasik-dramatik türün bir örneği gibi duran bu öykü, bence hiç çekinilmeden lirik olarak adlandırılabilecek düzeyde coşku doludur. seviyeli bir isyan hali, öykü süresince kendini göstermektedir.
dingin gibi görünen fakat içerisinde fırtınalar esen bir kahramanın bünyesine konuşlanan öykü yazarı, fikirleri ve eylemleri ile elde kılıç, adeta kelleler almaktadır umarsız bedenlerden.
- örneğin, uzun zamandır kamuoyunu meşgul eden şu vicdani ret mevzusu... konu ne kadar sakin bir üslupla fakat aynı zamanda hançer gibi can alıcı keskin ifadelerle ele alınmış. sanki ele alınan konu değil birilerinin ciğerleri ve tam anlamıyla yerinden söküldükleri anlaşılıyor.
"...öğle saatlerinde yaralı bir düşman askeri yakaladık, 17-18 yaşlarında görünüyordu. albayın yanına götürürken, suratında-ki donukluğu farkettim, gözlerinde-ki korkuyu; 'ne işim ver burada benim!' der gibi bakıyordu. ne için savaşmıştı? ben ne için savaşıyordum? benim de tutsak edilme ihtimalim vardı, benim de tek kurşunla ölme ihtimalim vardı, işte o zaman her şey bitecekti, ne devlet kalacaktı ne de başka bir şey..."
- hemen ardına şunu bağlarsak daha da belirginleşecek durum;
"...ama ben şimdi,atsız bir asker olarak;
yelkenlerimi açmış,okyanusun ortasında,neyi keşfe çıktığını bilmeyen bir akdenizliyim. kızılderiliyim, henüz tanımıyorum beyaz adamı, beyaz bir at görüyorum, koşuyor uçuruma doğru. arap çöllerindeyim nedensiz yere. orta asya'dayım göçüyorum batıya.bizim evin bahçesindeyim kuşları seyrediyorum, sonra adını bilmediğim zamansız açmış bir çiçek görüyorum, adı olmadan çiçek olmasının bir anlamı var mı bilmiyorum.sahi neydi senin adın..."
- ve nihayet;
"...merhaba. ben bir askerim, babam öldüğünde 3 yaşındaymışım. onun mezarına ilk kez gittiğimdeyse 7. annem onun hakkında fazla konuşmazdı. şu yatakta koluna serum bağlı olan, yeşil gözlü güzel kadın, işte o benim annem. ben babasız büyüdüm. 27 yaşında,annemin deyimiyle 'atsız bir askerim'..."
forrest'in yumuşak-sert bu üslubunu ben çok beğendim. inanın! bir yazar olarak bu üslubu koruyabilmek çok zordur. zira, an olur bir heyecana kapılıp açıktan veryansın etmeye başlarsınız ki o ana kadar ortaya koyduğunuz çabanın, yaptığınız işin kıymeti harbiyesi kalmaz.
kısa fakat başarıyla kurgulanmış, etkileyici bir öykü bu. sözcükler, dokunaklı fakat olabildiğince yalın ve anlaşılır cümleleri kurgulamak üzere özenle seçilmişler.