halter dışında şu ana kadar gayet normal olan durumdur. hatta bayan voleybol ve bayan basketbol takımlarımızı düşündüğümüzde pekine göre daha iyi durumda olduğumuz söylenebilir. sanki biz tam bir olimpiyat ülkesiyiz de bu sene bocalamaya başladık.
edit: lütfen madalya sıralamasında ilk 10da yer alan ülkelerin nüfus ve ekonomik denge durumlarını inceleyin. adamlar "nasıl süper güç olunur?" dersi veriyor. bunun kur'an kurslarıyla camiilerle alakası yok. eğer senin karnın doyarsa, gelecek kaygın olmazsa mutluluğu başka şeylerde arar ve spora yönelirsin ve bunu bizim sporcularımız gibi çamurlarda koşarak, mahalle aralarında barfiks çekerek değil de; ultra lüks salonlarda yaparsan elbette başarılı olursun. tabii ki salonların açılmaması yönetcilerin suçudur ancak olimpiyatlar öncesi kaç kişi bu durumu dillendirmişti? ya da dürüst olun 6 ay sonra kim hatırlatacak? internet yasağıyla ilgili mitinge binlerce insan katılmıştı ve işte türk gençliği falan diyoduk. bugün olimpiyatlardaki günlük değişkenler yüzünden ahkam kesen arkadaşlar madem bu kadar duyarlısınız burada bize değil gerekli mercilerde gösterin tepkilerinizi. bizim sporcularımızın karnına buralardan ekmek giriyor. elin fransız kanocusu villalarda, yaşayıp spor arabalara binerken; dünyanın en popüler sporlarından biri olan atletizmde markalaşmış nevin yanıt'ın, eşref apak'ın duruumları ortada. bunun yöneticilerle değil, sponsorlarla alakası var ve sponsorlara direk etki edenler ise biz izleyicileriz. dürüst davranın ve kendinize şu sorunn cevabını verin; usain bolt'tan önce kaçınız atletizmle ilgilendi? eminim bunun yanıtı başlığın cevabı olacaktır.
dip not: belli başlı spor ve sporcu örnekleri sadece örnek olarak kullanılmıştır. bu yazı türk sporunun genel durumu adına editlenmiştir.