venezuelanın devlet başkanı hugo chavezi yakından tanıyan ünlü politikacı ve yazar alan woodsun yazısı:
sekiz yıl önce bugün, latin amerikada eşi görülmemiş bir şey oldu. 11 nisan günü, abd ve cia ile işbirliği içindeki venezüella oligarşisi, gerçekleştirdiği gerici darbeyle hugo chavezin demokratik yolla seçilmiş hükümetini yıktı. ve bu darbe, kitlelerin kendiliğinden ayaklanmasıyla çökertildi.
o gün tarihe geçti. sıradan kadınlar ve erkekler sokaklara döküldüler ve bolivarcı devrimi savunmak için hayatlarını tehlikeye attılar. başkan chavezin özgürlüğünü zorla almak için hiçbir parti veya kuruluştan olmayan ve darbeyi yıkmanın dışında net bir perspektife sahip bulunmayan binlerce işçi, köylü, devrimci gençlik, adamlar, kadınlar, gençler ve yaşlılar miraflores sarayının kapılarına yürüdüler. askerler halkın yanında yer aldı ve darbe devrildi. bu kahramanlık olayı sadece 1936 yılının temmuz ayında, eski av tüfekleri, sopalar ve ellerine geçirdikleri her şey ile silahlanan işçilerin, kışlaları bastıkları ve gerici faşistleri ezdikleri barcelona olayları ile karşılaştırılabilinir. eğer herhangi biri bunun bir devrim olmadığı konusunda şüphe duyuyorsa, yalnız 2002 yılının nisan ayında, venezüellada yaşanan olayları incelemesi yeterli.
bu olay, son yıllarda devrimi kutlama gününe dönüştürüldü. caracasın merkezindeki bolivar bulvarı, sallanan pankartlardan ve kızıl gömleklilerden bir deniz haline geldi. fakat bu yılki sahne hatırladıklarımdan çok farklıydı. kızıl bir deniz olan bolivar bulvarının yerini yeşil kamuflaj kumaşla coşan bir deniz almıştı. bu, halk milislerinin günüydü silahlı bir halk iktidarının ispatıydı.
kadın ve erkek milislerden oluşan kortejler (üstelik üniformalı birçok kadın vardı) bulvar boyunca yürürlerken sanki sonu gelmeyecek gibi görünüyordu. burada, bir kez daha, kitlelerin yenilmez gücü hissediliyordu. fakat bu yıl orada farklı bir element vardı. içeridekiler kadar dışarıdaki düşmanlarına karşı da, devrimi savunmak için mücadele isteklerini haykıran, ellerinde silahlarıyla binlerce ve binlerce fabrika işçisi, köylerden köyler, kolejlerden ve okullardan çocuklar vardı.
insanlar, yakıcı bir güneşin altında, her zaman nöbetçi olan kızıl tişörtlüler ve yeşil gömleklilerle bir araya geliyorlardı. konuşmacılar, bulvar boyunca emperyalizme ve kapitalizme karşı, chavezin ve sosyalizmin lehine devrimci sloganlar atıyorlardı: sağ hala başka bir 11 nisan hazırlığı içinde ama şimdi halkın silahları var! yaşasın bolivarcı devrim! yaşasın silahlı halk! yaşasın başkan chavez!