düşman olanın ya da görünenin, düşünceler değil o düşünceyi körü körüne savunanlar olduğu gerçeği. çünkü her fikirde doğruluk payı vardır ve her fikrin hatalı tarafları vardır. ama bu yanlışların üzerine gidilmesi o görüşün doğruluğunu değil, kişilerin hatalarını düzeltmek adınadır.
komünizm ve kapitalizm konusuna değinecek olursak, soğuk savaş döneminden dolayı komünistler rusya'yla, ülkücüler amerika'yla bir tutulmakta idi.
oysa, mesela ülkücü düşüncede yer alan turancılık bu ikisine de karşı idi ve siyasi, en azından ekonomik anlamda türk birliği düşüncesinde idi. komünizme, faşizme, kapitalizme ve her türlü emperyalizme karşı idi. ama bilhassa orta asya'daki türk milletinin rus ve çin baskısında olması onları komünizme karşı mücadeleye itmiştir, rusya karşıtı olmasından dolayı amerika ile bir ortak nokta sahibi olduğu görülmüştür ve amerikan emperyalizmine ön ayak oldukları zannedilmiştir. ve bundan dolayı da ihanete uğrayan taraf olmuşlardır. darbe ile birlikte bu kesimden de çok fazla kayıp verilmiştir. devletin sahip çıkmaması ile de beyin takımından olmayanların bazıları, çeşitli illegal işlere girmişlerdir.
aynı şekilde komünistlerin, sosyalistlerin eşitçi bir düzen istekleri, mevcut yapı dahilinde gerçekleşemeyeceği için rejimsel bir devrim adına devlete karşı iç isyan hareketi başlamıştır. komünizmin temsilcisi rusya'nın da bu düzenin getirdiği olumsuzluklardan dolayı giderek, özellikle malum stalin politikaları nedeniyle, amaçta sapmaya uğradığından anarşizmle bir tutulmuştur.
bu tartışmalar ve düşmanlıklar her iki taraf için de ağır yükümlülüklere ve acılara malum şekilde sahne olmuştur. teorik olarak, eşitliği, ayrımcılık olmadan barış içinde yaşamayı..vs. herkes ister; komünisti de, sosyalisti de, liberali de, ülkücüsü de, dindarı da... ama içerdiği olumsuzluklara karşı yapılan hareketler sadece düşmancıl değil iyilik adına, dostane de olabilir.
geçenlerde, bir psikolog yazarın, bu konudaki fikirlerini okudum. şöyle diyor :
--alinti--
"Sovyetler Birliği temsilcilerinin Birleşik Devletler temsilcileri ile anlaşma masasına oturmalarını içeren bir vizyonum vardı. Sovyet temsilcileri söze, halkları için ekonomik eşitlik sağlamakla iyi bir iş yaptıklarını düşündüklerini, ama bunun siyasi baskı ve yaşama karşı belli bir duygusuzluk pahasına olmuş olmasından endişe duyduklarını açıklayarak başlayacaklardı. abd temsilcileri buna kendilerinin de ancak kısmen başarılı olduklarını düşündüklerini söyleyerek karşılık vereceklerdi. birleşik devletler epey kişisel özgürlüğe ve bir hayli heyecana ve çeşitliliğe sahiptir, ama bu ülkede büyük zenginlik ve aşağılayıcı yoksulluk aşırı uçları varlığını sürdürmektedir. böylece, iki güç başbaşa verip, kendi gerçeklerini paylaşacak, ve her iki sistemin de en iyi yanlarını birleştirecek bir plan ortaya koymaya çalışacaklardı..."
--alinti--
fikri ne olursa olsun, madem vatan, bayrak sevgisidir, atatürk milliyetçiliğidir bu fikirleri ortak olarak ayakta tutan; cumhuriyet mitinglerinde sağ ile solun elele yürüdüğü gibi, sosyal ve fikirsel yaşamda da birliktelik sağlanmalı, düşmanca tutumlar aynı milletin fertleri arasında ayrımcılığa, ikiliğe yol açmamalıdır.