nerden çıktığını bilmediğin ama uzun yıllar içinde şekillendirdiğin resmettiğin hatta büyüttüğün kadın bi gün biyerde spontane bi şekilde karşınıza çıkmıştır. bilirsiniz fazla kalmıycaktır. kısa bi süre sonra hatta saniyeler dakikalar içinde ikiniz de farklı yönlere farklı hayatlara gidiceksinizdir. aynı şehirde yaşamanızın hiç bir şeyi değiştirmediğini 70 milyonun değil 7 milyarın arasına karışıp gittiğini farkettiğinizde anlarsınız.bir daha karşılaşma ihtimaliniz o kadar o kadar düşüktür ki ihtimal denmez. hayatın getirdiklerinin yanında götürdükleri olarak o an elinizden hiç bişey gelmez. siz gidip konuşma cesaretini bulana kadar o usul usul kaybolup gider. sonra iç hesaplaşma adı altında kendi kendinizi yiyip bitirirsiniz. bi dahakine var ya olm kesin ya gidip konuşuyorumlar bir sonraki uygulamada yine elinizde patlar. doğru insanı bulacağınızdan eminsinizdir ama sorun şu ki doğru insanı bulduğunuzdan nasıl emin olabilirsiniz. bu yüzden hayatın sunduğu fırsatlar olark algılamak lazım bunları ve en önemlisi de değerlendirmek. eğer o olduğuna inandığınız kişiyle karşılaşmışsanız gidin konuşun anlatmaya çalışın derim ben. bu arada şaka bi yana doğru erkek doğru kadın diye bişey yok ben uydurdum. ayrıca gidip konuşunca da pek bişey değişmiyor. aynı hamamda aynı taslarla yıkanıp gidiyoruz. hayat bi hamam zaten.
