başıma gelmiş vakadır.*
yıl 2005. bilirsiniz köylerde çoğu evlerde tuvaletler dışarıda olur ve genellikle avlunun en kuytu yerlerine kurulur. işte yine klasik bir yaz tatilinde dünyanın farklı yerlerinde bulunan akrabaların toplaşması, kaynaşması gerçekleşmekteyken geceye doğru yatma zamanı son tuvalete gidecekler beliriverir.
(bkz: kuzen) *
beni tuvalete götürcenmi diye masumane bir ses duyulur. e çocuğa anan mıyım baban mıyım denilemeyeceğine göre kabul edilir ve çocuğun yanında büyük olarak gönderilirsin.
neyse işte gittik tuvalete benim de * tuvaletim var az biraz. ben de tuvalete girsem çocuk avluda yalnız kalacak diyerekten hazır çocukta tuvaletteyken müsait bir ağacın dibine çömüştüm. karşımdaki sıçmaya çömelen belli belirsiz adamı görmemle atılmam bir oldu. koşarak tahta kapısı olan tuvaletin kapısını kırıp içeriye girdim ve çocuğun işini yarıda bıraktım. kocaman adam bağıra bağıra içeri girince çocuk korkmaz mı o da ağlamaya başladı. birlikte koşarak olay yerinden uzaklaştık.
hasılı çocuğun gözünde kocaman adamın yerle bir oluşunu bırak bütün akrabalara da rezil oldum. bu da böyle bir anım işte.