Yağmur insanı hafif duygu yüklü bir kafaya sokar çoğu zaman. işte böyle zamanlardan birinde Zeki Ökten in değeri pek bilinmeyen buruk romansı Pisi Pisi düşer bazı zihinlere Bülent Ortaçgil henüz epey toy haliyle Yağmur u söyler, Kadir inanır ın oynadığı fotoğrafçı karakterin, o gün evini temizleyen ablaya verecek parası olmaz; Ya da işte Bant ın 57. sayısında anlattığımız gibi:
Ökten in filmografisindeki en naif duraklardan biri olarak gösterilebilecek Pisi Pisi, temelde imkansız bir aşk hikayesi anlatır. Müjde Ar ın canlandırdığı zengin bir ailenin kızı Ayşin ile kedileriyle yaşayan fakir bir fotoğrafçı olan Sinan ın (Kadir inanır) aşk hikayesini. Hikaye ilerdiğinde kahramanlarımız birbirine aşık olup evlenirler. Ayşin in zengin ailesinin başta karşı çıktığı bu evliliğin henüz ikinci ayında Ayşin in beyninde eskilere dayanan ve tam mutluluğu yakalamışken yeniden nükseden bir tümör olduğu ortaya çıkar.
Ökten in senaryosu Umur Bugay la birlikte yazdığı bu acı dolu aşk filmi, Bülent Ortaçgil in film boyunca çalan en güzel şarkılarıyla da ayrı bir masumiyet taşır. Filmin finalinde, geçirdiği operasyonla zihinsel sorunlar yaşamaya başlayan Ayşin, sargılı kafasıyla hareket halindeki arabadan iner ve Sinan ı kolundan çekip, bir lunaparka girer, eline bir balon alır ve birlikte dönme dolaba binerler. Ortaçgil, su olsam, ateş olsam, aptal gibi suç olsam derken, Ayşin Sinan ın omzuna başını koymuş şaşkın şaşkın etrafına bakar Sinemada huzur duygusunun olabilecek en hüzünlü temsillerinden birine şahit olmanın şaşkınlığıyla ekranda beliren son yazısına bakakalırız biz de
--spoiler--