allah ın kötülükleri engellememesi

entry7 galeri
    6.
  1. çünkü allah zihinde yaratılan, korkulara ve bilinmeyenlere ışık tutması amacıyla toplum -tanrı kavramı dendiği zaman toplumlar- çıkarılmış bir kavramdır. bilinmeyenin ve gerçekliği bilinmek istenmeyenin yükü tanrıya atılır. deprem, sel, iflas eden bir tüccar gibi. bu argümana şöyle cevap veren insanlar olacaktır.

    "bir sınav düşünün, öğretmen her öğrencinin alacağı notu kestirebiliyor ancak bunu resmileştirmek için nota dökmek zorunda". tanrı bu konumda öğretmen oluyor, ve inanana sen bu sınavda şunları yaptın bu da aldığın not diye bir çizelge hazırlamış oluyor.

    tamam da tanrının işi neden kullar yaratıp sınav yapmak olsun?

    bu soruya yine bir mantık çıkmazıyla mantıklandırmak isteyen şöyle yaklaşacaktır.

    "tanrının bize ihtiyacı yok, bizim tanrıya ihtiyacımız var. doktorun hastaya değil, hastanın doktora ihtiyacı olduğu gibi" bu argümanda tanrıya insani sıfatlar yükleyerek tatmin edicilikten ziyade, mantık sulandırılması olarak kalır. zira doktor hasta bakıp, nafakasını çıkarmak için yıllarca dirsek çürütür, tanrı bizi sınav yapmak için böyle bir çabaya girişmez -aklıselim bir tanrı-.

    velhasıl bilinmeyen şeylerden tanrının arkasına sığınmış olan insanoğlu, felaketler ve gerçeklerle yüzleşmek yerine onları kutsal bir gücün üstüne yığıp rahatlama eğilimindedir. ve bu noktada eleştirel düşünce ile, itaatkar düşünce arasındaki fark ortaya çıkar. işten çıkan bir işçinin, "bunda da bir hayır vardır" demesi bu tembelliği gösterirken, "neden işten çıkarıldım" çıkarımı öğrenme üzerine çabayı gösterir.

    doğa malesef acımasızdır, bu acımasızlıklar tanrıdan değil doğal seçilimden gelir.
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük