Çocukken dünya kocaman bir oyun bahçesiydi hep bize ait sandığımız. üstelik bilinmezdi, heyecanlıydı ve hayal kurabildiğin ölçüde sana aitti her yer rengarenk ve mutluluk dolu. Geleceği bilmiyorduk ama onu istediğim gibi şekillendirebileceğim inancı vardı hep içimde.
Yaşlanmak ise ihtimallerin azalmasıydı. Sahip olamayacağını bilerek etrafa bakmaktı, geçmiş olsun demekti. Asla o güçlü sandığın adam ya da kadın olamazdın artık, çünkü hayallerin, ideallerin gerçek değildi. çünkü istediğin gibi şekillenmemişti hayat... ve bir gün büyüdüğünüzü anladığınızda sınırlı mutluluklar dönemine hoş geldiniz yazan görünmez bir tabelayla karşı karşıya gelmekti. nüfusu oldukça bol, rakımı mutsuzluğa yakın.