annemden nefret ediyorum. üç ay öncesine kadar onunla dört dörtlük bir ilişkim vardı oysa. öğrenim hayatımı çeşitli eksiklikler ve sıkıntılar içinde (örneğin (#13407442) ) geçti. lise son sınıfta yaptığım tembellikler yüzünden kazanabileceğimden daha kötü bir bölüm kazandım fen edebiyat fakültesinde. hayalim psikolojiydi olmadı... sınav sonuçları açıklandığında kıyametler kopmuştu evde hukuk fakültesi gelmiyor diye. annem bi yandan babam bi yandan ablam diğer yandan. bir sene daha hazırlanmak mümkün bile değildi. gözümü kapatıp yaptım tercihlerimi. üniversite son sınıfta ales-üds iyi puanlar aldım. formasyonu ailemin yanında aldım. sonra odadan çıkmamaya kpss çalışıp hemen atandım. yüksek lisansa başladım aynı zamanda sonra doktora... öğrenim hayatım boyunca hiç külfet olmadım aileme. zaten babam tutumluydu bize fazlasıyla. harçlığım bittiyse istemedim ben yetiremedim ayıp benim dedim. alkol sigara gibi alışkanlığım olmadı. arada sırada gezdim dolaştım ama hiçbir şeyi abartmadım. iyi bir gelirim olsun yarınım bugünden kurayım diye kalorifer yakılmayan okullarda haftasonu kurslar veriyorum.
kızkardeşimse hiç çalışmadı öğrenim hayatı boyunca. kolejler, son sistem kıyafetler telefonlar, okula taksiyle gidip gelmeler. başaramadıkça hocalara kulp takıp daha iyi pahalı okullara göndermeler. "üniveriste kazansın" diyeymiş. nihayetinde 285 puan. ama hayali değilmiş işletme okumak ya da yüksekokul okumak. özel üniversitede hayalini kurduğu bölüme gitsinmiş. peki gitsin.
ama hani evlatlar birbirinden ayrılmazdı, hani ben annemi hiç üzüp incitmeyen akıl danıştığı çocuğuydum. hak etmeyene yapılan iyilik neden? içimde öyle bir nefret oluştu ki şaşıp kalıyorum. ve korkuyorum insanları affedemeyen yanımdan. madem boldu bu pınarın suyu, ailemin hoşgörüsü ben neden çalışıp didiniyorum.